CESARET ŞİİRLERİ

CESARET ŞİİRLERİ

Mehmet Şahan

Cesaret ve azim olsa da serde,
Cehaletle tanzim olmaz eserde!
..

Devamını Oku
Aydın Gürz

asıl cesaret gitmekte değil; gittiğinde silebilmekte...

aydın gürz
..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

Su gibi olmak lazım, bedeni dolaşmaya,
Cesaret bulamazsın, maşuka yanaşmaya.
..

Devamını Oku
Serdal İnce

BENİM..olanı benden kim alabilir ki gitme kal demediğime göre demek ki benim değilmişsin.BENİM..sevdiğimin gönülüne talip olmaya kim cesaret edebilir ki demek ki benimle değilmişsin.BENİM..parçamı benden kim koparabilir ki demek ki içim de canımdan bir parça değilmişsin.ALDATMAK..bu kadar kolaymı demek ki sen aldatmayı,ihaneti alışkanlık edinmişsin.AYRILIK..bu kadar kolaymı demek ki yerin hazırdı hemen gidecek kadar yanımda hep emanetmişsin...
..

Devamını Oku
Ömer Şimşek

Ölüm; bâtına istiklâl, zâhire esâret.
Hayat; rüyâda seyâhat, şeytana cesâret.
..

Devamını Oku
Nevin Akbulut

Aslında hiç kimse Özgür değil...

Özgürlük çok yükseklerde, belki bulutların arasında, belki de 7 kat sema’da.. En yüksek tepeye çıkıp kendini boşluğa bırakmak gibi bir şey Özgürlük...
Herkesin istediği ama aslında kimsenni de cesaret edemeyeceği bir şey.. Çünkü cesaret ettiğinde savrulmanın şiddetiyle yok olursun... O yüzden yükseklerden hep kokarız.. Özgürlük ulaşamayacağımız kadar yüksekliklerde..

Ben de kendimi boşluğa bırakmak istiyorum, belki de o zaman gerçek huzur’u bulacağım.. Anlaşılan o ki burda gerçekten huzur yok..

..

Devamını Oku
Fatma Saylak

yeşil vadilerden geçen güneş
artık kendimin kendime ait olmadığı topraklarda
hüküm süremez olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor...

karşımda duvar beynimde senin resmin
hiç bu kadar akşam olmamıştı bende
neden ışıkları erken söndürdünüz?
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bu Amerikalılar alem adamlar vallahi... Dünya film piyasasının büyük bölümü ellerinde olduğu için, insanları olayları cilalayıp parlatmayı da biliyorlar, ülkeleri yerden yere vurup silkelemeyi de biliyorlar... Holywood denen sinema fabrikasının bir çok ülkenin milli gelirinden ihracatından fazla gelir elde ettiği kulağımıza gelen haberler arasında... Milyonlarca dolar bütçeler ile filmler çeviriyorlar, hiç bir masraftan kaçınmadan, sonrada parsayı topluyorlar milyon dolar olarak...


Silvester Stallone'nin oynadığı o meşhur hayali kahraman Rambo'yu hepiniz tanıyorsunuz. Belki içinizde ''Onu tanıdığım güne lanet ediyorum.'' diyenlerde vardır... Televizyonda filmlerini defalarca izlediniz. Uçtu, kaçtı, on kişinin arasına daldı sağ çıktı, helikopter düşürdü, düşman askerlerinin sabrını taşırdı... Nihayetinde beş altı tane Rambo Filmi yaptı ve köşeyi döndü arkadaş. O filmleri de bizim gibi ülkeler ile birlikte dünyanın bir çok ülkesine de kakaladı ve dünya kadar paralar kazandı hem Amerika hem de kendisi...


Bazı zamanlarda rastlamışsınızdır basında Türk Ramboları benzetmesine ki ne kadar yalan ve yanlış bir söylem olduğu da gün gibi ortada... Benim tertemiz, vatan sevgisi ile dolu dolu askerimi Amerikalının hayali bir kahramanına niye benzeteyim ki? Hiç duydunuz mu onlardan Amerikan Mehmetçiği ya da İngiliz Mehmetçiği diye bir kelime ya da cümle, duyamazsınız... Mehmetçiğin bir anlamı da küçük Muhammed'tir...
..

Devamını Oku
Gökhan Yaşar

Sevdin mi, içten seveceksin.
En içten, yürekten,
Tırnak ucundan tut saç teline kadar.
Tüm vücudunla seveceksin.

Kırılıp her parçan dağılsa bile seveceksin.
Çünkü aslı budur sevginin
..

Devamını Oku
Ömür Esen

Bir gün bir serçe varmış
Konmuş bir balkona
Bir bakmış orada bir muhabbet kuşu
İlk bakışta
Olmaz olmaz demeyin
Sevmiş muhabbeti bizimki
İsmi Sevgiymiş
..

Devamını Oku
Gürkan Süzer

Çekingenlikle başladım
korkular ekmeye
yüreğime
Ürkeklikti geriye sürüyen
ayağımı
Bilmezlik
Çaresizlik
..

Devamını Oku
Mustafa Ünal

Yağmurdan kaçarken denizde bulmak kendini moda bugünlerde.Hani eskiden ekmek aslanın ağzındaydı şimdi miğdesinde ya,buda onun gibi değişime uğramış işte.Eskidenmiş o yağmurdan kaçarken doluya tutulmak falan.Şimdi direk denize düşülüyor.Gözünü kapattığın an sırılsıklam buluyorsun kendini.Yüzme biliyorsan kurtulursun.
Güven kalmamış hiç kimseye ve hiçbir şeye.İçinde insan kelimesi geçen her şeye şüphe ile bakar olmuşuz.Biz Türkler deriz ki " Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur".Şimdi buna bir düzeltme yapmak istiyorum,daha global ve günümüze uyarlanmış hali.İnsanın kendinden başka dostu yoktur.
Herkesin yüzmeyi öğrenmesi lazım.Öyle can simidi ile kollukla yaşanacak bir dünyada değiliz artık.Sene olmuş 2015 sokağa adımını attığın andan itibaren tehlike altındasın.Nerde,hangi şehirde olduğunun da bir önemi kalmadı.Hatta evde bile güvende olduğumuz konusu tartışmaya açık.Dedim ya lazım olan tek şey, yüzme öğrenmek.
Belli bir yaşa kadar hep çocuk havuzunda yüzüyoruz ya,hayatta öyle bir şey.Sen farkında olmadan birileri senin can güvenliğini sağlıyor koruyor, kolluyor.Çocukluğunun gerektirdiği gibi oynuyorsun,çırpınıyorsun,eğleniyorsun.Ama birileri seni sürekli kontrol altında tutuyor.....Ama büyüdüğün zaman işler değişiyor havuzda büyüyor.Seni koruyacak kollayacak kimsen olmuyor..Attığın her adımdan kendin sorumlusun.Havuza atlayıp atlamamak senin elinde.
Kendini ne kadar özgür hissettin şu anda değil mi? Çocukluktan sonra özgürlüğe kavuşmuş büyümüş bir insan.Özgürüüüüm diye bağırmak geliyor içinden.Ama öyle olmuyor işte o işler.Bak sana birde işin şu tarafını anlatıyım.Bir insanın sorumluluk alması demek ne kadar cesaretli olduğuyla orantılı.Cesaret diyince hemen,ben cesurum diye dayılanma haa.Öyle bildiğin cesaret değil bu.Dedik ya yüzme öğrenmeli herkes.Sen yüzmeyi öğrenmemişsen istersen havuzda doğmuş ol o suya atlayamazsın.Hayat böyle bir şey işte.Karşılaştığın bir şeyi aşmak için onun hakkında bilgi sahibi olman lazım.Bilgin kadar cesursun çünkü. Hadi şimdi atla o denize ya da havuza da göreyim!
İnsanı deniz öldürmez.Tam tersi deniz bizim için yaşam kaynağıdır.İnsanı denizin ortasına götüren tekne öldürür,o tekneyi süren insan öldürür,senin o tekneye binmene sebep olan şey öldürür.
Bazen hayat denize benzer,karada yaşarsan sana dokunmaz.Ama bazen de hayat çöl gibidir,deniz olmadığı için ölürsün.
..

Devamını Oku
Melis Özler

Bir batık güneş
İki dudak arası mesafede
Saklı kaldı mutluluğum
Son bakışının aksi otobüs camlarında
O bana bakıyor, ben onsuzluğa
Durakta toplanmış koca bir “KİMSE”
Yolda kalanlara kalmış dünya
..

Devamını Oku
Özgür Köktürk

Bütün yorgunluğumu bir kenara atıp, yeni hayalleri unuttuktan sonra başlamalıydı açılacak ilk sayfaya yazılacak ilk harf. Neyse ki imdadıma yetişen gölgem oldu yalnızca, beynimdeki muhtelif fikirleri yargılayıp hükmedecek.

Sorular, sorular, hep sorular… Hep açılımı karmaşık sorular. Ve karıştıkça karmaşıklaşan. Ve cevabını kendinde bulan. Aramayan, sormayan, bildiğini bile bile kendini sorgulamayan değil ama! Belki susarak, belki haykırarak, belki çığlıklar atarak, renklerde efsaneleşen hayatları yudumlayarak belki, belki de güneşin yanılgılarına yaslanarak. Ama aç, ama susuz, ama zavallı değil. Sır olmuş günün ortasında, gecede yahut alacakaranlıkta. Ve çıkmamış gizlendiği asfalt çamuru zifti karanlıktan….

Yığınla soru işaretleri var beynimin içinde. Ve her soru işareti bir ünleme dönüşüyor. Aşk gibi, hayat gibi, umut gibi... Neyi arıyorum kendimde ve kendimde bulduğum ne? Bir yağmur damlası ne anlatmak ister inceliğinde ve sağanakta? Kimi ıslatır, kime rahmet getirir? Gözyaşından tek farkı tuz oranı mı?

Aşk dedim, sahi aşk nedir gerçekten? Herkes kendince bir tanımını yapar fakat hep kendi bakış açımızdan gördüğümüz hisleri aksettiririz. Kimine göre aşk zül ile yanıp kavrulmak. Kimine göre karşılıklı, kimine göre karşılığı kendinden gelen bir olgu. Kimi bir veya birkaç gecelik sevişmeye aşk diyerek alçaltıyor, kimi aşkına düştüğünün tenine dahi dokunmaya cesaret edemeden uluhiyet derecesine yükseltiyor. Kimi de aşkı ayaklarının altına alıp eziyor, çiğniyor ve iğrenç bir paçavra misali atıyor nereye gittiğine bile bakmaya gerek duymadan. Kimi Nietzcshe’ye öykünüp yanına kırbacını alıyor, kimi Mazosch’a özenip kırbacı kendi elleriyle sunuyor. Aşk acı çekmek mi, çektirmek mi? Neye karşılık acı? Ve neden? Ve neyin tatmini? Bu ve bağlaçlarıyla başlayan devrik soru cümlecikleri bitmez. Herkes bir yanıt bulur, her yanıt kendince doğrudur. Ama aslında hiçbiri gerçek anlamda doğru değil. Hep arıyoruz cevapları ve hep soruyoruz. Belki Adem’den, belki Nuh’tan beri. Ve aldığımız hiçbir cevap bizi tatmin etmiyor. Çünkü biliyoruz ki her tanım içinde yeni soru işaretleri barındırıyor, her soru işareti yeni bir kapı aralıyor ve kapılar hiçbir zaman kapanmıyor. Hep aralık. Menteşeleri eski hep, her aralanışta yoğunluğumuzu aynı noktaya çeken kapılar...
..

Devamını Oku
Neriman Binnur Uçar

direnişin türküsünü söğler ağıtlarda,Ulucanlar, cezaevinde tan vakti bir kızıllık sarmıştır ufku...bir genç adam mağrur yürür bittiğini bildği son direniş yolunda...ılgıt ılgıt akar yüreği gözünün önündedir kalabalıklarda sıktığı yumruğundan açarak emeğe özgürlüğü bıraktığı..coşkuludur yüreği elele verdiklerinin yanında,bir kara trenin gidişinde yakalar ansızın anasının kokusun,ne çetinmiş koca şehirde yaşamak...çıplak ayaklarıyla toprağa basışlarındaki serinliği hissetti yüreği ürperdi bir an,çocukken üşümediğini anımsadı güldü içinden...çocukken mutluydu kendince umutları vardı,gün sayıyordu hiç bıkmadan usanmadan..soğuk kış geceleri sobanın başında ısınmaya uğraşırken hep hayal kurardı; insanların mutlu oluşunu,üşümeden aç kalmadan...işten atamıyacaklardı arkadaşının babasını...anasının elleri üşümiyecekti bulaşık yıkarken soğuk sularda..anacığının yüzüne doyasıya bakmaya korkardı gözlerindeki hüznü görmeyi...sıkıca sarılmaya çekinirdi sıcaklığından ayrılamıyacağını bildiğinden...oysa şimdi tamamen ayrılıyordu anacığından...birkez sarılabilseydi sıcaklığını hissedebilseydi belkide üşümezdi bu son yolculuğunda,sarılabilseydi sonkez kokusunu duyabilseydi baharla toprak karışımı kokusunu....babası ellerinden tutabilseydi şimdi giderken benim korkusuz oğlum değişini duyabilseydi ellerinden cesaret gücü alırken...sallanan darağacında ki urganda takılı kaldığında düşünüyordu ve son kez yaşıyordu bunları...bir güvercin uçup gitti yükseklere cezaevinin kulelerinden o son kez bakarken kara toprağa...bir deniz durulmuştu ardından yüreğinin dalgaları sakinleşirken...benim adım deniz demişti dalgalarla büyür direnişim günü geldiğinde sesim hiç susmaz....yznerimanbinnuruçar
..

Devamını Oku
Erdem Eren

Bana bak
Tam gözlerimin içine
Nefesini keserim anlıyor musun?

Kimse cesaret edemedi bana bakmaya,
Cesaret edenler de beceremedi..

..

Devamını Oku
Ayşegül Atmaca

sen yoksun şimdi zor olacak unutmak nasıl da alışmıştım oysa hala ellerini arıyor ellerim hiç çıkmıyor aklımdan gülüşün ilk gün gibi hatırlıyorum kapıda duruşunu belki hata bendeydi belkide haklıydın gitmekte çok üstüne geldim senin kıskandım seni herşeyden kendimden bile kıskandım ama içimde korkularla yaşadım hep bir gün benden sıkılıp beni bırakıp gitmenden korktum gizlice ağladım köşelerde yansıtmak istemedim gözyaşlarımı görmeni istemedim sen hep gülen yüzümü hatırla istedim merak ediyorum gerçekten kararlı mıydın giderken gerçekten bitmiş miydim ben senin için bu kadar çabuk unutulduğumu düşünmek istemiyorum nedense keşke herşey daha farklı olabilseydi hiç gitmeseydin hep yanımda olsaydın sen keşke gururumu bir kenara itip gitme diyebilseydim sana yalvarsaydım saatlerce hatta günlerce öyle sessiz kalmasaydım giderken sen çığlıklarımla gökyüzünü yırtsaydım ama korkağın tekiyim ben işte işe yaramaz bir korkak hiçbirşeye cesaret edemeyen kazanmaktan çok kaybetmeyi düşünen kendine saygısı olmayan sevgisine bile sahip çıkamayan bir korkak düşündüm de gitmen iyi olmuş aslında zaten yaşanmazdı ben gibi bir korkakla
..

Devamını Oku
İsmail Kurt 2

Konu:Aşk..

Sen gecenin beyazısın...
Bense siyahı...
Sen yağmur damlası...
Bense fırtınası...
Sen meltem rüzgarısın...
..

Devamını Oku
Serdar Bilgin

Bazı anlar yolu uzatırız
Yolculuğu sevdiğimizden değil
Yol arkadaşımızın muhabbetidir yolu uzatan
Yol hiç bitmesin isteriz

Bazı anlar ilham gelir
Şiir yazmak isteriz
..

Devamını Oku
Demir Şeyhmus Aba

Küfür etmek gibi bir şeydi seni sevmek
Herkesin dilinin ucunda
Herkesin söylemeye çalıştığı
Ama kimsenin cesaret edemediği bir şey.

Yüreği kan ağlayan bir şehir şimdi bedenim
Kelimelerim bile intihar eder oldu
..

Devamını Oku