CESARET ŞİİRLERİ

Ahretliğimiz İçin Ne Zaman Uyanacağız Biz? .. = 000.007 =

Kendini: Hakikatte Yer Alan Allah’ımızdan Mahrum Etme!

Bir nokta ile de olsa paylaşıma dahil olmak: cesaret isteyen!
Gösterilen cesaretimiz: başkalarına hükmetmek adına değil;
Cesaret, kendimizi gerçek ve doğrular ile yüzleştirmeye idi!
..

Ruhumu tarifsiz bir heycan kaplar
Gozlerin kalbime bir hancer saplar
Ismini soylerken titrer dudaklar
Cesaret edipte soyleyemedim

Kac kere soylemek istedim sana
Tamam simdi deyip ciktim karsina
..

Umutsuzluk insana cesaret verir hiç birşeyden korkmuyorum.. Ve nefret aşka şöyle dedi 'Kiminle dans ettiğini bilmiyorsun' Kısacık bir ömre ve akılsız bir başa sahip olan aşk hiç bir şey anlamadı. Aşkın da nefret gibi gözleri kördü. Ama nefretin güçlü kollarında soldukça soldu. Tüm rengini ve gizemini, artık bir yokoluşa bırakmıştı. Aç gözlü nefret onu bir solukta, iştahla yutuverdi. Nefret kıvrandıkca kıvrandı acılar içinde...Midesine oturmuştu aşk ve onu hazmedemeden çatladı.
..

kara kara
tomurcuktu gözlerin
baktın mı nutkum tutulur konuşamazdım
gözyaşlarım dindirmedi acımı gözleri karam
cesaret edip söyleyemedim

bilseydin sevdiğimi belki sen de sevecektin
..

(Van minit) two minutes


Yahudi iblisinden, ödülü kim aldıysa
Geri versin bakalım, ne kadar samimidir
“Van minute” bağırıp, kahraman kim olduysa
Resti çeksin bakalım, ne kadar samimidir
..

Yoksun
Özlemim çoğalıyor, ihtiyacım varken sana sen yoksun.
İçimde fırtınalar koparken, deli bir gemi gibi arıyorum senin limanını
Bir ümit var içimde
O ümitle ilerliyorum güçlüklere karşı koyarak
Aşk bu olsa gerek
Aşk kendini durgun sulardan boğucu dalgaların içine sokmak olsa gerek
..

Göremediğim birşeyler var içim de
Bir adı aşk diğer adı esaret.
Ellerim de kelepçe yok özgürüm ama
Böylesine bir aşkı yaşamak büyük bir cesaret..!

Söyleyemediğim birşeyler var dilim de
Bir adı aşk diğer adı esaret.
..

Sensiz geçen heran bir ömür bana,
Hasretin artık yetti canıma,
İki sözcüğe susayan bu adama,
Seni seviyorum demeye cesaret gerek.

Elimde değil seni düşünmemek,
Heran gözümün önünde sanki bir melek,
..

Şimdi iyiyim... Yağmura karışmış gözyaşlarımın çiçekleri suladığı ve onu koklayan bir insan olarak yaşadığım inceliği paylaşmak istiyorum dostum seninle... Acının ve ızdırabın silindiği toprağın üzerinde sadece kalan ayak izlerimin sırlarıyla... Sanatçının çığlığı tırmalamaz kulakları... Sadece dalarsın resminin önüne geldiğinde deli diyebilecek kadar yüreklenen insanlara rağmen... Akarsın maviliğin yeri ve gökyüzünü döşediği, arasında sen olduğunu hissetiğim mutlulukla... Ya kusura bakma heyecanlandım birden, başka bir aleme gittim farkında olmadan...çaysız ve kahvesiz!

İzlerinin sürüklediği yollarda ismini arıyorum... Sonsuzluğa yenik düşmüş ama pes etmiyorum... Çiçeklerin arasında yürürken onların destekleri kulaklarıma geliyor, sanki seni yansıtır gibi ıtır kokuları alıyorum nefesimde… Cesaret alıyorum bu şahanelikten... kimbilir hangi savaşın içinde ama savaştan uzakta seyrediyorum seni, üzgünmüyüm asla... Sadece bana yaklaşmanı, ruh kapımı açmanı ve gözlerimin içinden terayağına bal sürmüşcesine ekmeğimde kaymanı istiyorum, sürtünmesiz!

Eğer gözlerinle buluşurda cahil bir cesaret yakalarsam, sana ne istersen anlatırım, cıvıl cıvılcasına, söz... Ama rüzgarla tozu toprağı yutarak koşan insan olmak her kişinin harcı değil... Öksürüğe meydan okumak, harbiden ölüme meydan okumak gibi bir şey.... tanımadığım kitlenin önüne geçipte ben önden gidiyorum ve şu çizgideyim diyebilmek, sabırlı olmak için galiba henüz erken... Olsun ya, böylede iyi seninle teke tek paylaşabilirim her şeyi... Eğer dostluğumu istersem çok şey mi isterim bilmiyorum! Hele o öksürüşün içinde birde heyecanla isminle hitap edebilmek ve yardımını istemek şimdilik zor gibi görünüyor... Sanırım o sihirin formülünü keşfetmem gerekiyor, sırları deşifre etmek demek yanardağın lavlarıyla yanmak gibi bir şey! Ha birde akarken yakılan doğallığın vicdanına dayanabilmek ne kadar zor olacak... olsun varsın demek ve isteyebilmek...

Üzülme bur uh halime olur mu? Sana nasıl darılabilirim ki, şirin bir çocuğun içindeki doğallığın aynada yansıyan güneşine nedenler yakıştırmak gibi...
..

EYYY...DOSTLUK,ARKADAŞLIK,KARDEŞLİK İLİŞKİSİNİ ÇIKAR TEMELİ ÜZERİNE BİNA EDENLER..MENFAATİ,İHTİYACI OLDUĞUNDA KUZU GİBİ YAKLAŞIP ÇIKARINI SAĞLADIKTAN SONRA LEŞTEN PAYINI ALIP KAÇIŞAN ÇAKALLAR GİBİ SIVIŞANLAR..SAMİMiYETTEN,İÇTENLİKTEN,SICAKLIKTAN HABERSİZ GAFİLLER..VİCDANLARINDA VE GÖNÜLLERİNDE BİR GRAM VEFA KIRINTISINDAN MAHRUM ZAVALLILAR..DÜNYANIN KENDİ ETRAFLARINDA DÖNDÜĞÜNÜ ZANNEDİP KENDİLERİNE ATFEDİLEN DEĞERİ KIÇLARINI KALDIRMAK İÇİN KALDIRAÇ OLARAK KULLANAN NARSİST BUDALALAR..KARAKTERLERİNİ VE İRADELERİNİ BAĞLI VE BAĞIMLI OLDUKLARI,BİAT EDİP YAKINLIĞINDAN CESARET ALDIKLARI GÜÇTEN VE GÜÇLÜDEN ALAN DÜŞKÜNLER..PAY OLAMAYIP PAYDAŞ OLMA DÜŞÜKLÜĞÜNÜ YAŞAYIP SOLUKLAMAKTAN HAZ ALAN PARILTILI SİLİKLER..GÜCE TAPANLAR,ÇIKARA TAPANLAR,ENTRİKA ÇEVİRENLER,YÜZLEŞEMEYİP ARKADAN ÇEKİŞTİRİP KONUŞANLAR..YÜREĞİNİ VE AKLINI FESAT CADISININ HEYBESİNE DOLDURUP FILDIR FILDIR GÖZLERİYLE PUŞTLUK VE İHANET TEZGAHLAYAN İYİ KALPLİ PRENS KILIKLI HOKKABAZLAR..KILLARINA ZARAR GELME RİSKİ KARŞISINDA DOSTUNU,ARKADAŞINI,VİCDANINI SATIP SIVIŞAN YÜREKSİZ SAHTE KAHRAMANLAR..OLMASI,DURMASI VE KALMASI GEREKN YERDE MIH GİBİ ÇAKILMASINI BİLMEYEN YUMUŞAK BACAKLI OMURGASIZLAR..ERDEM,FAZİLET,SAMİMİYET,SICAKLIK,İÇTENLİK,HARBİLİK,ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK,VEFA,SADAKAT,SEVGİ GİBİ DEĞERLERİ BİT PAZARINDA SATILAN ÜÇ KURUŞLUK PERAKENDE MAL PARÇASI BİLENLER..BİLİN VE İDRAK EDİN Kİ,BEN SİZDEN DEĞİLİM,SİZ DE BENDEN DEĞİLSİNİZ..BEN SİZE UZAĞIM,SİZ BENDEN IRAKSINIZ..ALLAH HERŞEYİ BİLENDİR,HESABI EN İYİ GÖRENDİR..
..

Nasıl yemin etmiştin-geldi mi hiç aklına
Sana beddua eder-evlat çocuk ve ana
Kanuna uyacaktın-kurala uyacaktın
Ayırım gözetmeden-insanı sayacaktın
Vekil olsan ne yazar-hainlere cesaret
Devamlı verirsiniz-yok edilsin ihanet
Kime kafa tutarsın-zannetme çaresiziz
..

Hadi bi cesaret...
Gör bak neler olacak.
Yer yarılacak, cehennem taşacak
Gök kubbeden cennete bir yol kurulacak

Hadi bi cesaret...
Suskun bir fırtına kopacak.
..

Kalktım yine ayağa,bütün cesaretimi,topladım yine senin için.Geldim yine yanına,bütün cesaretimi,topladım yine senin için.Bir gün dedim kendime: Sen adam değilsin.Bu nasıl bir cesaret! ! .Söyleyemedim yine sana söyleyemedim,söyleyemedim
..

Ey türkoğlu türk
Sen osmanlı torunusun
Yedi düveli birden
Titretensin
İman dolusun cesursun
Yüreklisin
Sen bu mukaddes vatanın için
..

gün gelir ağlarsın gün gelir gülersin ama gün gelir sevemessin birdaha cesaret edemessin nasıl bir gülü kopardığın an birdaha can veremeyeceğini bildiğin gibi kalbine sevmeyi inandıramassın o kalp solmuşsdur birkere hani hani bulutlara dokunamayacağını bilirsinya bi benzeridir birdaha sevmek sadece sadece hayal misali kalır düşlerde ağlarsın isyan edersin kadarine neden neden ben diye haykırırsın yenik düşersin hayata gece yarısı soğuk terlii bi şekilde uykudan uyanırsın birdaha uyuyamassın korkarsın birdaha uyuyamassın aynı düşleri göreceksin diye hıckıra hıckıra ağlarsın haram olur geceler sana cok şey isdemedik be şu zalim dünyadan mutlu olmak isdedik bizde hayata tutunmak isdedik ama ama kader gülmedi yüzümüze...
..

sarhoştum,yoktum kendimde...kayıptım bir kızın zifir saçlarında...bir anlık bir uyku ama yüzyıllık bir yorgunlukla gezindim bu koca şehrin içinde...koynumda geceden arta kalan yaşamsallar,arzular...ondandır anca burnumun ucuna dokunabilen soğuğa karşı erkeçe duruşum...pukelekalar bile değmeye cesaret edemedi suratıma ben yükselirken karanlık gökyüzüne...en tavana kadar çıkıpta öyle baktım yer dediğiniz yüze...ellerimi birleştirip bir avuç dolusu yaptım topunuzu,boşlukta asılı dururken...ben gülümserken,gözlerinizde korku,çığlık çığlığa zırladınız bana bakarak...merhamet dediğiniz sizde kalmamıştı bende de yoktu zaten...bir kafa darbesi yetti darmadağın olmanıza,her bir parçanız güzelim karanlık boşluğu kirletirken,sonsuz yalnızlığa baktı gözlerim...artık herşey sadece bir hüzün yolu...biliyorum adına kıyamet diyorsunuz bunun...yeni bir büyük patlama yapabilirim belki birgün...uslu durusanız...
..

Masallara sigdirilanlar gercekte varsayilip yasaniliyor.Yalanlar uzerine yasanan sevgiler bas taci,bir tebessumle yeseren gónul bahceleri tarumar. Hem masum hem suskun gózlerde viran sehrin isiklari. Birgun sónecek bir avuc topragimla.Beklemek umutsuzca yarından sonrasını.Cesaret edememek cam kırıklarına.Acıtmasın ellerini benimkisi gibi.Çok geç kalmış baharın yağmurunda çöl sıcağını yaşamak...Yavaşlayan ritimleri yeniden duymak ya da duymamazlıktan gelmek...Aynı sonbahar da farklı bir rüzgar mı sanki.Bakıpta gördüğün mü? Sanmıyorum.Kelebek ömrü kadar yaşananlar.ilkbaharı yaşamak düşte balonlarla uçmak gibi.Hayellerse çok masum bekliyor kuytuda.Kim bilir bir gün belki...Sessiz çığlığında darmadağın sözcüklerle birikiyorum yudum yudum acılara.
..

Ne çok eksik, ne çok fazla...
Biraz yürek, biraz da cesaret...Aşka
..

Kullanılmış kelimeler gurultusunu azaltmaz yalnızlığın hele birde sahte sevinçler yaşıyorsa gün boyu insan sebepsiz fırtınalar çepeçevre saran gururumuzu kim nerede ne yapıyor ve sahte mutluluğu hangi hüzünlü sevgiliden yadigar O’na. Gelin saflığında da olsa her yapmaya çalıştığımız yine kendimize yabancı yine kendimizden uzağız. Maskeler Nemesis’in hatırası yüzümüze. Birde Deliler Agorası’dır günahlarımızın kefaretini ödeyeceğimiz yer ki öyle ihtişamlı bir şölene hazırlanacağız ki tüm torun ve çocuklarımızla başlayacağımız sefer hayatın gizini gösterecek her birimize. Dünün sancıları geleceği müjdeleyen çocukları n sesleriyle vuku bulacak ve her birimize hiç yaşanmamış aşk ve asla sahip olunmamış sevgiliyi hatırlatacak. Koyu kızıl karanlıkların gölgesi olmak isteyecek,kimsenin cesaret edemediği yolculuğun gönüllüsü olcaksınız. İşte başlıyor Büyük Agora Şenlikleri, giyinin
..

Her kimde akıl ile bulunursa cesaret
Hiç endişe etmeyen, onda olmaz esaret.
..