Zamanı parçala işte önünde şimdi an an
Bir hayat ki yaşamak yalan ölmek yalan
Üçbeş kuruştur zenginden gerye kalan
İyisi mi sus konuşmak boşuna, boş yere
Oysa ben sizlere söyledim kaç kere
Ağız çukuruna düşenler çıkamaz
Karanlık hükümse kimse mum yakamaz
Yalanlar söylentiler hikayeler dinlersin
Zaman zaman bunları sen de söylersin
İncinir Ceddin mezarlıkta yattığı yerde
diyecek ki benim imanlı evlatlarım nerede
Dağılmışlar bir kağıda
Kendilerini yazı sanıyorlar
Kim onu anlatıyor kimi bunu
Yazanının aklı gibi, karışık
Hani ufak bir omuz atsam
Dağılıp gidecek fikirler vardır ya
Kalem suskun gitmiyor bu gece
Yazsam abuk subuk sorarsın bu nece
Çıkarmadın kuyudan beni diyor hece
Kelimeler Mısralara evrilmiyor
Doğru kalemler devrilmiyor
Bizim evren maddeci boyut
Öbür tarafta yaşamak soyut
Bilinçtir Kainatın efendisi
Lef-i Mahfuz’da kese atar kendisi
Yağmur damlasından zerreyiz
Kuantum çorbasında kelleyiz
Bitiyor dil, ölüyor Şair, kalmadı hece
Vicdanı olmayan Şiirler bilmem nece
Akif’ler değerleri saklayan çekmece
Harfler zirve, Fazıl bekçi, bizler cüce
Kelimeler insanlar gibi tek tek ölüyor
Şiirler vicdanı kilitlediğim sığınak
Kelamlar heceler kalbimde yığınak
Fırlatırım çekerek doğrunun pimini
gerçekler rahatsız edecektir kimini
Kelimeler yalan safında patlasın
Suskunların ar damarları çatlasın
Öyküler Şiirler ve dahi Romanlar
Hoşuma gidiyor yükseldikçe dumanlar
demek ki ateş var içimde kalbim tütüyor
Yazdıkça doluyor sustukça bitiyor
Çok istesen dimağından mısralar akar
Bazen de düşünceler mürekkebi tıkar
Yazamazsın günlerce tek mısra tek hece
Kıvranırsın doğum sancısıyla her gece
İlham, ey ilham! Derinlerden çık hele
Al şu yıldızlar senin olsun
Diyerek yapıştırsam boynuna
Ben çaycının çırağı Hadi
Yine almaz mısın koynuna
Desem ki, şu vitrinden istediğini seç
Cibelir misin kuyumcu Hasan’a
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!