Hüznün kulübesinde yaşamayı isteyen sensin ey akıl/öyle ise ne diye hayret edersin.
Sözünmüdür kokunmu seni maşuk eden.
Senden ayrılmak mı/aşktan kaçmak mı zor?
Sevda değil bizimkisi
Hüznün hicaz makamı
Seni öptüğüm hastane yolu yok artık
Hastalar taşınmışlar oradan
Bize şahit olan tren yolcuları
Uzun yolları severim
Aklıma takılan onca sorunun cevabını ararım
Her durakta her molada
Hele ki yolun kendi hikayesi de varsa
Örneğin uzun zaman olmuş/diyelim üç yıl
Yazı kışı güzü baharı ile koca üç yıl
Yola düşmüşüm bir kere
Bakarmıyım çalısına dikenine
Elbet ağlarım
Döner ağlarım
Bakar ağlarım
Hem de çok güzel ağlarım
Şimdi gel seninle el ele tutuşalım
Bizim sokağın başında duralım dilek dileyelim
Mesala gündüz olsun
ilk ışık senin yüzüne vursun
Gözlerine daha dikkatli bakınca
Sekiz katında ayrı yaşamları görelim
Sadece seni istiyorum
Sadece senin sesini duymak
Senin bakışını
Senin nefesini
Senin dokunmanı
Seninle uyumak uyanmak
Sevmez kimse gerçeklerin yüzüne yüzüne vurulmasını
Oysa
Rüzgardan kaçamazsın
Ateşle yıkanamazsın
Soğuk suda ısınamazsın
Karanlığın hakimiyeti kurulmuş
İncecik bir yol bu
Yanı sıra dizilmiş kaldırımlar
Geçmiş bilge sözlerden
Hecelerden süzülmüş
Olur mu gözüme görünen serabın sesi
Biz bir duvarın iki yanında iki kişiyiz
Bazen ilki dokunuyor
Bazen ikincisi dokunuyor
İkimizde deniyoruz
Yıkılmıyor duvar
Oysa biz örmedik ki
Oysa sen bana en yakın olansın ey kalbim
Senin her çarpışında
Güneş yeniden doğmak için can atarken
Sular nasıl hızlı hızlı akar
Nasıl da özlem güven sabırla bilincime işler
Her biri tanıdık yüzdür aslında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!