Yalan oldu yalan, bütün umutlar
Aldı da götürdü, kara bulutlar
Ömür ağacımdan, kurumuş dallar
Artık yeşermez ki, yeşil yapraklar
Nerede güzelim, eski baharlar
Kâinatın efendisi,efendiler efendisi
Yaradanın son elçisi,habibimsin ya Muhammed
Cihan senle aydınlandı,yeri göğü nur kapladı
Gönüller hep seni andı, habibimsin ya Muhammed
İnsan vardır, akıl ermez işine
İnsan vardır, söz geçirmez eşine
İnsan vardır, lafı yutar nefsine
İnsan vardır, söz söyletmez kendine
İnsan vardır, emin olur eline
Kimi benim gibi sevgiye susamış, bir yudum sevgi bekler
Kimi senin gibi sevgiden usanmış, sevenden nefret eder
Kimi de benim gibi sevmekten yorgun kendini heder (harap) eder
Kimi senin gibi sevgiden usanmış, sevenden nefret eder
Kaybetmekten korkarım günün birinde seni
Bir sır gibi sakladım kalbimdeki yerini
Nihayetsiz bu aşkın vardı bende elemi
Bir sır gibi sakladım kalbimdeki yerini
Gurbetin adresi, zordur seçilmez
Yolları pek dardır, kolay geçilmez
Suları soğuktur, her dem içilmez
(Gecesi karanlık, ışıklar inmez)
Var git gönül var git, sılaya doğru
Gün batarken ufukta, gönül nevası soldu
Vakit akşam olurken, günün miadı doldu
Cıvıl cıvıl o renkler, bir anda gölge oldu
Vakit akşam olurken, günün miadı doldu
Fısıldaş(y) an rüzgârlar, hicran meltemi oldu
Güzdüzbey’de akşam olur, mehâb ile süslenir
Ay geceye naz edince, bulutlara gizlenir
Gönül sazı dile gelir, muhabbetle sözlenir
Yorgun düşen bütün rûhlar, Gündüzbey’de dinlenir
(Gündüzbey’in güzelliği, dilden dile söylenir)
Bir dilek tut Gündüzbeyde, bahtın doğuyor
Gökyüzünden yağmur gibi, yıldız yağıyor
Erdi mevsim muradına, bahar oluyor
Gündüzbey’den gönüllere, huzur akıyor
Pınarbaşı’nda(n) suların, akıp çağlıyor
Gözler rotasını ufka gererken
Gönlümün sayfası aralanıyor
Yıldızlar semâda yanıp sönerken
Mâzi gözlerimde sıralanıyor
Hâtıralar bize veda ederken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!