Gidiyorum!
Artık yanında olmayacak,o her şeyiyle sana baÄŸlı küçük sevgilin...!
Tutma ellerimi...!
Bir faydası yok artık,dokunma tenime...Artık yok,karşılıksız inandıÄŸım,delice baÄŸlandıÄŸım günler geride kaldı sevdiÄŸim...Sorgusuzca çıkıp sana geldiÄŸim.Kollarında huzur bulan hani...Dizlerinde uyuyan...Rüzgarında savrulup,ruhunda kaybolan...
Artık yok ben eski ben deÄŸilim...Bir faydası yok artık.Beni faydasız gecelere vurduÄŸundan beri... Çok canım yandı çookkk.Yok! yok...Artık yok! Kısma öyle gözlerini...Bakma yüzüme öyle aÄŸlamaklı gözlerle...Bakışlarına kanmam artık...Bir dokunuşunla yanmam artık...Yoruldum...Yok! Artık yok! İstesen de duramam artık...Gidiyorum...
İşte gidiyorum...Giderken bana ve bize ait her ne varsa yanımda götürüyorum...Gidiyorum...Sana yalnızca yalnızlıÄŸını baÄŸışlıyorum...Ve gidiyorum,pişmanlıÄŸının boyunu aşan acıları da sana emanet ediyorum...Gidiyorum işte...Sakın tek bir söz bile söyleme...Sakın öyle aÄŸlamaklı gözlerle bakma yüzüme...Bakışlarına kanmam artık...Bir tek sözünle yanmam artık...Yoruldum...Tükendim...Ve tükendi aşkımız da her şey gibi...Sus...Sakın bir şey söyleme...Hele,hele gitme,deme sakın...Bir faydası yok,hiç bir şey beni bu gidişten döndürmez artık...
Sana büyüttüÄŸüm Aşk"tır aslında.Seni ben de önemli kılan...Seni her şeyin üstünde tutan...Seni vazgeçilmez kılan,imkansızlıkları bile gülümseyerek karşılayabilme gücü veren...İçimde büyüyen sevdandır...Katlanılmaz sandıÄŸın onca acı da,nefes almaların dahi güçleştiÄŸi yokluÄŸun da bile bana yaşama gücü veren...Yanımda olmasan bile aslında senin varlıÄŸındır...Yanımda olmasan bile; ? ? ?
Belki yoktun? Belki bir daha hiç olmayacaktın? ? ? Aldırmıyordum! ! ! Belki bir daha adımı bile anmayacak,beni hatırlamayacaktın bile? ? ? Aldırmıyordum! ! !
YokluÄŸunda bir resim çizdim gözlerimde sana dair...İçimde ki bütün ihanetleri,nefreti,kırgınlıÄŸı,kızgınlıÄŸı daha ne varsa Aşk"ı kirleten savurdum dört bir yana...Gün geldi yandım yokluÄŸunun dayanılmaz yangınında,Aldırmadım! ! ! Küllerinden doÄŸurdum her defasında sevdanı...Gün geldi aÄŸladım,gözyaşına boÄŸuldum...Gün geldi öldüm belki binlerce kez...Aldırmadım! ! ! Yine senin ümidinle can buldum...
Her şey senin için benim dünyamda...Her şey sana ait...Sensiz hiç bir şeyin hiç bir anlamı yok...Senin olmadıÄŸın,içinde adının geçmediÄŸi hiç bir sözün hiç bir şiirinde bir anlamı yok benim için...Her şeyde sen varsın benim dünyamda...AldıÄŸım nefeste,içtiÄŸim suda...Bir lokma aşım da,gözyaşım da...Her şeyde biraz sen...Her şey de bir çok sen...Sensin sebep yaradılışımda...Her şey sensin var oluşumda...Nereye baksam gözlerini görürüm,nereye gitsem izlerini...Gecem sensin,gündüzüm sen...Karanlıklardan aydınlıÄŸa sen kavuşturursun ancak beni...Sen güldürür,yine sen öldürürsün yalnız beni...Seninle var olur umutlarım...Yollarım sana çıkar bütün çıkmazlarım da...Sana kavuşur bütün gurbetlerim...Sana tutunur ancak şu biçare ellerim...
Her şey sensin benim dünyamda...Her şeyim sensin...Sen kokar gizli bahçemde bütün çiçeklerim...Sen sen eser hoyrat rüzgarlar...Sen gibi salınır usul usul yüreÄŸime...Sen gibi sarar bütün bedenimi...Sen kadar güzeldir sana büyüttüÄŸüm bu toprakların mevsimi...Gece olunca serilir yıldızlar ve eşlik eder ona buÄŸulu ve aydınlık ay,buÄŸulu ve aydınlık tıpkı gözlerin gibi...
Güneş gülümseyişlerinde doğar,bülbül dudaklarında ötüşürdü hani...Bilirim,ay kıskanırdı derin bakışlarını...Yıldızlar gözlerinde sıralanır,deniz yüreğinde dalgalanırdı...Sesinde durulurdu en deli fırtınalar...Rüzgar kokunda dolanırdı...Doyasıya çekerdim seni içime...Doldururdum nefesime de...Yine de doyamazdım...
Sana yumardım yorgun gözlerimi gece yarıları...Sabahları sana uyanırdım...Doğan güneşi de kıskandırırdı içimde sıcaklığın...Sen olmazdın yanımda belki,ben yine de sana sarılırdım...Belki umuduna,belki hayaline...Ama yine de sımsıkı sarılırdım ben işte...Toprak nasıl kucak açıyorsa yağmura ben de sana öyle işte...Hani uçurum kenarında bir gelincik, nasıl muhtaçsa bir damla güneşe ve suya...Ben de sana,varlığına öyle muhtacım işte...
Sensiz kimsesiz,sensiz öyle anlamsızım ki...Seninle başlıyor bütün hikayelerim,sonrası...? ? ? Sonrası yok...Karanlık...Sen gittiğinden beridir,gün doğmuyor dünyama...İsyanlarım faydasız,günlerim sarhoş...
Çamurduk Aşk"la yoÄŸrulduk...Yüce lütfa ulaştık.Adımız insan konuldu.Ve çok öncelerden yazılmış hayatlarımıza doÄŸru yola koyulduk.İnsandık..Elbet aciz yaratılmıştı yüreklerimiz...Önce paylaşmayı öğrendik Kabil ile.DostluÄŸu,itaati...Sonra aciz yüreklerimize yaratılıştan beri var olan Aşk zerk edildi...Yıkıldık.Dedim ya insandık aciz yaratılmıştı yüreklerimiz...Ardından ilk ihaneti ve fitneyi öğrendik Habil ile...Ve kirlendik...O günden bu yana ihanet eder olduk sevdalarımıza...Kendi ellerimizle öldürdük iyiliÄŸi yol gösteren duygularımızı...Hırsımıza yenik düşüp çok şey kaybettik zamanda.Kabil olmalıydık bin inatla,yolumuzu şaşırdık...Neydi bu acziyet,neydi yoldan çıkaran bizleri...Elbet nefsimizdi yenik düştüÄŸümüz...Ki zaten Adem"i de nefsi deÄŸilmiydi Cennetten kovduran? ...Hep daha iyisini,hep daha fazlasını isteyip durduk Aşk"ta bile...Dedim ya insandık aciz yaratılmıştı yüreklerimiz...Hep buna inandık,hep buna inanmak istedik...YaptıÄŸımız her hatanın bedelini an be an ödesekte fark etmedik.Ve hep bu yalanın ardına sıÄŸınmak istedik...Acizdik...
Oysa çamurduk,suyduk,topraktık.Yüce Aşk"la yoÄŸrulduk...Yani insandık ama aciz deÄŸildik.O yüce kudretin lütfunda şekillenmiş her birimiz başka güzel,her birimiz ayrı ayrı özelliklere bezenmiş,kimiz bedenen,kimimiz zihnen kudretle doluyduk...Güçlüydük iri yarıydık.MaÄŸara adamı diyecektik günün birinde bu halimize bilmezdik...MaÄŸarada yaşasak bile en azından " Adam"dık "! ! ! Güçlüydük evet,avlanırdık...Taşları parçalar,kayalara yuvalanırdık...Zeka bilinçsizde olsak en büyük silahımızdı...Her seferinde zekamızla ayakta kalır ve hep daha iyisi için çalışırdık...Belki de emir böyleydi de biz boşa mı çabaladık? Hadi rahatlatalım biraz yüreklerimizi.Suçu üstümüzden atalım hep yaptıÄŸımız gibi...Belki de haklıyızdır kim bilir? Haydi! Taş toprak böyle yazıldı diyelim? Gün devran böyle? Bakalım tek tek emirlere.TüzüÄŸü inceleyelim tabiri caizse...Öldürün mü demiş kardeşinizi yaradan? İhanet hamurumuzda mı var yoksa? Çamurdan yaratıldık diye mi yoksa bu kirlenmişlik? Bütün o güzelliklerimizi bir kenara bırakıp,iÄŸrençliÄŸe saplanmak için çok mu uÄŸraşmışız.Ya Aşk! Nasıl unutmuşuz Aşk"ı...Nasıl bu kadar ucuzlatmışız...Yıllar boyu hasret çekip,kavuşamadan can verenlerden utanmaksızın nasıl olur da bir gecelik yaşamışız.
Sen uzak şehirler de,bensiz sevdalara yürürken...Ben burada sensiz akşamları sineye çekerdim...Ne zaman anacak olsam adını...Bir yıldız kayardı aniden,bir dilek tutardım çocukluÄŸumda ki gibi,hep seni dilerdim...Oysa sen hiç olmazdın...Ve hiç bir şey çocukluÄŸumda ki gibi de olmazdı yalansız...Arsız,karanlıklar büyürdü gönlümde bütün bütün,kan çiçekleri açardı gözlerimde,aÄŸlardım...İyiden iyiye sarardı yalnızlıÄŸım her yanımı,hüznüm bulaşırdı geceye büsbütün...
Oysa ben kendimi bildim bileli,kuruluyordu yüreğimin zembereği.Kasnağında gün görmemiş sevdalar işliyordu inceden inceye.Nice güzeller geçiyordu da çemberinden,adı başka,cismi başka. Aldırmıyordu hancı gönül giden hiç bir yolcuya.Aldırmıyordu gönül ya, her gidende biraz daha geç kalıyordum aşka...Ve ağlıyordum gecenin ortasında...Geç kalınmış sevdalarımın pişmanlığıyla...Ne seviyorum deyişlerim,ne el tutuşlarım hayalin ötesine geçmiyordu bir kez olsun...İlk kez sevmeye bu denli korkuyordum...İmkansızlığını bile bile düşüyordum narına...Ölümcül bir hastalığa tutulurmuşçasına bedenim...Düşüyordum hayalimdeki sevgilinin kollarına...Dur diyemiyor,karşı koyamıyordum rüzgarına...Düşlerindeki benden uzak sevdayı bile bile,bakışlarında bana ait olmayan umutları bile bile düşüyordum yollarına...Ve her defasında sen bilmesen de af diliyordum,imkansızlığını bile bile seni sevdiğim için...
Bağışla beni hayalimdeki sevgili...Böyledir işte benim de sevmelerim...Bağışla beni ben sevdaya hep bir adım geriden gelirim...Ya erken doğarım umudun içinde,ya erken ölürüm...Hep olmadık zamanlarda,çıkar gelirim...Bana ait olmadığını bile bile,ufacık bir yerim olmadığını bile bile düşlediğim topraklarda filizlenirim...Bağışla beni hayalimdeki sevgili...Biliyorum,seni içine koyabileceğim bir yarınım yok benim...Biliyorum düşlerimdeki gibi biz diye bir şey asla olmayacak...Ne pişmanlığım,ne geç kalınmışlığın seni bana getirmeyecek...Sana susamışlığım,sana hasretim de değiştirmeyecek hiç bir şeyi biliyorum...
Bağışla beni hayalimdeki sevgili...Biliyorum içimdeki bütün sevmeler,ihanet sana...Biliyorum aşkın yasak,düşlemek haram...Keşke demek için bile çok geç belki de...Seni sevmek,tedirgin düşlerimde, gecede birkaç kendini tekrar eden cümleden ibaret belki de...Ben değil miydim seni düşlerime alıp bir düşten öteye götürmeyen? Kendi içimde bölünüp,kendi yüreğimde dağılan,dağlanan...Bağışla beni imkansız sevgili...Uzak kaldığım gülüşlerine,ben çaldım düşlerimi...Bakışlarına ben anlamlar yükledim her defasında...Olmazlarım da bile şiirler yazdım sana gizli gizli...Satır aralarına türlü türlü umutlar gizledim...El açmalar,yalvarışlar ekledim gecelerime...Adını dilime,sevdanı gönlüme yazdım...Resmini çizdim gecelerin en karanlık maviliklerine...Yıldızları serdim gözlerine,allı morlu ışıkları...Ay ışığını kendime sakladım,hüznünde dağıldım sessizliğimde...
Sen benim her şeyimsin...Damarımda akan kanım...Canımdan öte canımsın...Benim dokunulmamış düşlerimin tek sahibi...El değmemiş hayallerimin süsü....Sen benim her şeyimsin...Günüm,güneşim...Sabahım,aydınlığımsın...Yaşama sebebim,anlamım...Var oluşumun tek amacısın...Senin için yaratmış mevlam bu bedeni,bu yüreği senin için saklamış ta içimde bir yerlere...Yolları sana doğru meyl etmiş meğer...Sana yazılmış meğer kaderim...Alnıma sen,yüreğime sen yazılmışsın ta ezelden beri...
Seviyorum seni...Varlığını,verdiği huzuru seviyorum...Yokluğunu değilse de,yokluğunda seni umut etmeyi bile seviyorum...Bana dokunuşunu,canım deyişini sarılışını...Gözlerime dokunan o sıcacık bakışını bir de...Seviyorum seni...Olmayışını değilse de,olmayışında seni özlemeyi bile seviyorum...Ellerimde tuttuğum o küçücük ellerini,o küçücük ellerden koca koca hayallere seninle yürümeyi...Hiç bırakmamacasına tutunurken hayata birlikte durmayı seviyorum bir de...Seviyorum işte...Yalnızlığı değilse de,yalnızlığımda seni düşlemeyi bile seviyorum...
Devam Edecek...
Sus...Sus ki konuşsun gözlerimiz...Susalım birlikte ve sevişsin ruhlarımız bu sessizlikte...Susalım ve susamış tenlerimiz dokunsun biribirine...Hiç konuşmayalım...Haydi Susalım...Belki o an haykırır yürekten gelen seslenişler bağıra bağıra...Kuytular koynuna çağırır o an belki ikimizi...Alır sarmalar belki sarımsı gülümseyişler yorgun çehremizi...
Bu gece susalım ikimizde...Yanalım...Yargısız,koşulsuz sevelim biribirimizi...Karanlığa inat umudun aydınlığında yürüyelim...Sonra yağmurlar yağsın topraklarımıza...Yeni yeni umutlar yeşersin...Varlığın ve var oluşun tadına varalım birlikte...Yokluklara inat sarılalım sımsıkı...Hem böylesine suskun bir huzuru bulamayız belki bir aşk boyunca...
Değerli arkadaşım Cem BÜYÜKKAYA aramıza hoşgeldin.Yolun açık, ufkun geniş olsun.Evet arkadaşlar Cem arkadaşımızın yakında ''Gecenin Rengi'' adlı bir kitabı yayınlanacak bu kitabı alıp okumanızı tavsiye ediyorum mükemmel şiirler yazılı.Ben şiirlerini okudum hepsi çok güzel.Ulaşmak istediğiniz bilgile ...