Dün ziyarete geldi
Hadi attaya dedi
Dedim ki ben çocuk değilim ki
Dedi sen hiç çocuk olmadın ki
Atlı karıncaya binmedin
Çarpışan araba görmedin ki
Bir çukur daha var
Bir de onu hatırlasak diyorum
Ben de dahil yanlış anlaşılmasın
Yaşı gelir kırka elliye insanın
Halâ farkında değildir uyur
Oysa bir gün bir de bakar ki
Hey garibim erik ağacı,
Erken değil mi daha,
Gülmüşsün etrafına,
Ya sabaha kar yağarsa,
Ayazın yaramaz çocukları,
Seni ağlatırlarsa,
Efendim
Güller de gidermiyor sana olan hasreti
Seni düşünmek bile yüreğimi titretiyor Efendim
Gül yüzünü ömrümde bir kerecik görseydim
Ten canıma dar gelmezdi Efendim
Can güle konar,
Güle can gelir.
Dil olur can güle ,
Gül can olur,
Can gül olur.
Gül den ayrılır can,
Kan sızıyor karanlık gecelerden
Tüm karanlığın perdeleri kızıla boyanıyor
Kan sızıyor ağaran ufuklarından kirpiklerimin
Yer yüzü kızıl oluyor.
Yalnızlığım ağlıyor
Dört duvarın ıssızlığında
Uykumdun sessizce vardığım
Çekip gittin uyuyamıyorum
Ekmeğimdin yediğim
Aşımdın, suyumdun içtiğim
Susadım,susuyorum
Susuyorum,söyleyen dilimdin
Ne Farkeder
Ayaklarına yol olduğum
Çamur oldu üzerime
Sen kül olsan ne fark eder
Külün ağırlığı ne
Biliyordum benim değildin
Hiçbir zamanda olmayacaktın
Biliyordum
Ama bile bile de sevdim
Bir ümit filizlendi içimde
Senli
Bir fidan ol meyveye dur,
Dallar seni hatırlasın.
Dilinden dökülen sözler,
Derman olsun yüreklere,
Kullar seni hatırlasın,
Namelerinle huzur bulsun gönüller,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!