Çarşambam ’a
Geceleri ninnileriyle uyuduğum,
Neden böyle mahzunsun,
Rengin de sararmış,
Kederden mi, kirden mi?
Dargınsın biliyorum,
Sürgün oldum yar yüreğinden
Çöle düştü yolum
Konacak kuru dal bulamadım
Mevsim hazan olmuş sevda bağında
Gönlünce eğlenecek gül bulmadım
Yaylalarda sökmüş yörük çadırı
Sevda dağının gülleri soldu
Dallar öksüz kaldı dağ öksüz kaldı
Güz yelleri yaktı çayır çimeni
Ova öksüz kaldı bel öksüz kaldı
Yüreğimde türlü dertler baş verdi
Dertlerimden gözlerimden yaş geldi
Bir elim balçıkta bir elim gülde
Bir elim çiçekte bir elim külde
Dünya denen şu denide
Ne gülsem bir çare ne de ağlasam
İsterim yüreğim gülistan olsun
İçimde bir burukluk var
Misafirliğim aklıma geldi gece vakti
Ben mülke Süleyman sanırdım kendimi
Saçlarıma düşen akları görmemiştim
İçime düşen hazan mevsimi
Bir ürpermeyle kendime getirdi beni
Dağlarına kar olduğum yoluna çamur
Bilseler kıymetini taşın altın ederdi
Köyüm gözümün bebeği
Gurbeti yaşayanlar bildi de
Sendekiler değerini bilmedi
Kekik kokulu yurdum
Yağmur ninni söyle bana sabadan
Bu bayram da ayrı kaldım sıladan
Ayrı kaldım kardeşten ana babadan
Deli yağmur yağma benim üstüme
Hasta düştüm sinemdeki yaradan
Ben bir şiirdim eski bir kitabın içinde
Gül yaprağına yazılmış
Beni buldun
Buldun okudun
Okudun da ne oldu.
Okudun kıymetimi bilmedin
Al götür hasretini
Dayanılmaz
Bak gazel oldu tenim
Yanılmaz
Ne çiçeğim kaldı ne gülüm
Ayazım şimdi
Vah garibim insanoğlu
Muradın toprak olacak
Her şeyin burda kalacak
Yenin yakan yeni kaban
Ne götürdü bir bak baban
Eski pabuç delik taban
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!