Çarşamba Kadını
Bir efsanenin karanlığında unuttuğumuz gölgeler için
Gece yarısı
bir tıkırtı düşer eski evin döşemesine
sanki yorgun bir dua
yarım kalan bir işin iç çekişi gibi
Çarşamba’dır
göğün bile dağınık olduğu bir gün
Perde yarım, ocak sönmüş
süpürge duvarda ağlar sessizce
Der ki eski kadınlar
Topla yüreğini
topla aklını
topla evinin gölgesini
Sen
Yorgunluğunu yastığa sermişsin
ve düşlerinde bir çocuk
annesi tarafından unutulmuş gibi
sessizce uyuyor
İşte o an gelir
Çarşamba Kadını 
kara saçlarıyla
peçesi yırtık bir şarkı gibi
Evde ne varsa eksik,
bir bir toplar gözleriyle
Bir mendil
bir oyuncak
bir gözyaşı izi kalmış masada
Ve fısıldar rüzgâra
Kim evini unutur
çocuğunu da unutur bir gün
Çarşamba Kadını aslında evin dağınıklığından değil, insanın içindeki dağınıklıktan beslenir
Çünkü en karanlık figürler bile bir toplumun bastırdığı duyguların yankısıdır
Azra Nimet Öner
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 6.8.2025 19:16:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çarşamba Kadını” inancı, Anadolu’nun derin kültürel damarlarından birine ait halk anlatılarından biri gibi görünüyor. Bu tarz anlatılar genellikle Toplumsal düzeni ve temizlik gibi pratikleri teşvik etmek Çocukları korkutarak eğitmek Ve bazı ahlaki normları korumak amacıyla ortaya çıkmıştır Bu tür mitolojik figürler Çarşamba Kadını gibi) halk arasında hem kadim korkuların sesi, hem de annelerin gece masallarında sakladığı uyarılar olarak yaşamış Aslında masum görünen bir temizlik hatırlatması bile, burada çocuk kaçırma tehdidi ile çok daha derin bir korkuya bağlanmış. Bu korkutucu figürler, günümüzde karanlık ya da rahatsız edici görünse de, bir zamanlar insanların doğa olaylarını, hastalıkları, kayıpları ya da düzeni bozan davranışları açıklamak için hikâyelerle terbiye edilen bir dünyaya ait.O halde yüreğim, yolumuz açık. Gölgeden sese, efsaneden içe. Azra Nimet Öner




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!