Sitem bu sitem
Seni benden çalana,
Seni benden ayırana sitem.
Başka kollarda olduğun,
Beni ayyaş yaptığın,
Dipsiz kuyuya attığın için sitem.
Rüzgar olsaydım eğer,
Gemilerin yelkenlerini doldurup,
Okyanuslara açılırdım.
Rüzgar olsaydım eğer,
Martıların kanatları arasından
Sen aşktan ne anlarsın
Ne bilirsin sevmeyi
Güzel bir yüz
İki bacak
İki göğüs
Hayır bin kere hayır,
Ben;
Deliler gibi sevip aşkını haykıramayan,
Tenine dokunup ateşler içinde yanan,
Seni seviyorum diyerek omzunda ağlayan,
Gözlerinin içine delercesine bakıp iç çeken,
Güldüğünde hüznünü alıp götüren,
Korkmaya susamış, büyücü bir kral mı?
Yoksa korkaklığını açığa vuran faydasız bir soytarı mı?
Duygularım soğuk bir rüzgar, bedenim liğme liğme olmuş,
Ellerim barbar, var olmaları susturmuş.
Bardaktan boşanırcasına yağmur
Aklımda sen...
..........işte bekliyorum yine,
Hayal üstüne, hayal kuruyorum,
Cevabını bulamadığım sorularla
Yoğrulduğum bu gece.
Bizim aşkımız hiç eskimeyecek,
Yorulmayacağız hiç birbirimizi sevmekten,
Soluk soluğa zamanın kanatlarına atlayacak,
Çorak toprakları mor menekşelerle dolduracağız,
Ayrılık rüzgarları esmeyecek mısralarımızda,
Ceviz masanın üstündeki kamış kalem, hokkası yanında,
Kapında bir fukarayım boynum bükük, gözlerimde yaşlar,
Bir dilim ekmek yada üç beş kuruş istemiyorum,
Sevgini istiyorum, aşkını dileniyorum,
Dur dinle gülme halime, küçümseme geri çevirme beni,
Sana uzatıyorum ellerimi, sevgin için ağlıyorum…
İyi ki sen varsın
Ne iyi yapmışız
Dost olmakla
Kocaman yüreğini
Sevgimle
Aşkımla doldurmak
Eski köhne bir han, kırık dökük bir masa.
Yalnızım yine sensiz dört duvar arasında.
Saymayı bırakabilirim içtiklerimi,
İlk yudum ile son yudum arasında.
Yan masada bir adam; üstü başı perişan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!