Bu kadar mı kolay her şeyi bırakıp gitmek,
Hiç mi değerim yoktu, hiç mi sevmedin,
Sırdaşın, dosttun, Arkadaşın da mı olamadım,
Yalan mıydı öpüşmelerimiz, sevişmelerimiz,
Bazen sevgi, bazen ihtiraslı dokunuşların,
Yalan mıydı, yalan mıydı söyle yalan mıydı?
Beddua
Yapraklarım kurusun, dökülsün ömrüm,
İnceden çalıp, sızlarken gönül sazım,
Rüzgarlarla inim inim inlesin sesim,
Kaybolsun zamanın içinde ismim.
Fotoğraflarını yırttığım o gece,
Ben seninle vedalaştığımı sanmıştım,
Durulacaktı içimdeki fırtına,
Kuşlar gibi özgür olacaktım,
Yelken açacaktım yeni limanlara,
Yağmur sonrası çıkan gökkuşağı olacaktım,
Seveceksen erkek gibi seveceksin,
'Seni Seviyorum' dediğin zaman,
Gökler gürleyecek,
Şimşekler çakacak,
Yıldırımlar düşecek,
Yağmurlar sel olup önüne çıkan her şeyi sürükleyecek.
Yakamozlarında yıkadım
Sevdamı çırılçıplak,
Seni sevdiğimi söyledim
Mehtabına bağırarak.
Ellerimde günah gibi yaşadıklarım,
Sislerin içinde, nerede o vakur duruşun,
Ellerin ceplerinde, suçlu öne eğik başın,
Buğulu bakışların, titriyor dudakların,
Derinlerden gelen bir ses; hüzün,
Dilinde bir ıslık; hazin...
Hava yalnızlık kokuyor, hasret kokuyor,
Biliyorum
sen bendeki beni
içimdeki çocuğu sevdin
ama beni
sen yaparak
kaybettin.
Bir taneme, özel'ime, can dostuma...
Hatırla,
Hovardalık yaptığımız akşamları,
Birbirimizin kollarında
Uyandığımız sabahları.
Ölümü sevdim ben;
Kaç kere soğuk nefesini
Hissettim yüzümde,
Bir uçurumdan aşağı atladık birlikte,
Dolaştık İstanbul sokaklarında kol kola delice,
Azgın dalgalarda karşılaştık yüz yüze.
Saçlarıma aklar düştü
Seni görünce parlayan
Gözlerimin feri söndü
Yüzümde gülünce çıkan
Çizgiler kaybolmuyor artık
Ellerim de titriyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!