Ne gelen var ne de giden,
Ne de uzaklardan bir haber,
Dışarısı zifiri karanlık,
Kapılar suskun,
Perdeler sımsıkı kapalı
Tütmüyor bacalar,
Tanrım! Nasıl bir duygu bu?
Bir erkeğin tenine dokunmak...
Bu erkek kadın için,
Bir bedenden, bir ruhtan ötesini ifade ediyorsa...
Çıplak, ama itici gelen bir çıplaklık değil.
Sevda iki dünyayı tutan yemin,
Sonuna kadar sadakat,
Sonuna kadar kefillik,
Sonuna kadar şahitliktir.
Sevda paylaşmaktır,
Hep aynı yerlerde dolaşmaktan sıkıldım,
Hep aynı sebepten sıkılmaktan sıkıldım.
Her şeyin keşmekeş, hayatın acımasız,
Bakmayan, bakıp da görmeyen gözlerden sıkıldım.
Haksızlık ve doğruları ayrımayanlarla,
Dost gibi görünen dostluğu menfaatte arayanlardan sıkıldım.
ardında kumsalda bıraktığı
çıplak ayak izleri
uzandı kumlara boylu boyunca
saçlarında denizin
...................kokusu
uzun kirpikleri ardından
Hava buz gibi soğuk,
Minik mavi bir kuş,
Sığınacak bir yer aramakta;
Masmavi kanatlarını
Çırptı uçmaya çalıştı,
Nafile,
Sanki bulutlar gökyüzünden inmiş yere
Koskoca ova bembeyaz.
Ovanın ortasında ırgatlar,
Belleri iki büklüm,
Çalışıyor parmaklar.
Eteklere eteklerden,
Anlatırdı büyük annem eskiden çok eskiden,
Saklı bahçe diye bir yerden,
Ölümsüz aşkların çiçek açtığı,
…………..sevdaların baki kaldığı.
Aradan uzun yıllar geçti,
Siz duymazsınız, aslında tüm orman dev bir orkestra gibidir,
Ritmik bir şekilde fısıldayan, konuşan.
Ormanın, rüzgarın ve tüm hayvanların,
Hiç duyulmamış sihirli bir melodisidir bu,
Rüzgar, ağaçların dallarında tutturmuş bir ıslık dans eder,
Ağaç kakan, çam ağacının gövdesinde şarkıya eşlik eder,
Yazmak istedim son mısraları kanımla,
Gelemedi ki şu serseri kurşun alnıma,
Kaldım cehennem azaplarında,
Hayatı yaşamak zorunda kaldım.
Karanlık günleri aldım koynuma,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!