Kapıdan içeri girdi, oturdu
Yüreğime sırıtarak hüsran.
Eskimiş türkülerini söyledim,
Tüttü burnumun ucunda annem.
Nerede kimbilir, onsuz döner mi devran?
Her şey sende yazılı değil...
Ben herkesin okuyucusuyum....
Sen bulunmaz hint kumaşıysan,
Ben de o kumaşın dokuyucusuyum...
Canan İşdaş
Bir doğum günü daha geçti...
Yağmurlu,gazozlu ve bol pozlu...
Giren yaş kabul etmedi eskimeyi,
Ayak diredi; zorla ittirdiler içeri.
Eskiler yana yakıla ağlıyordu
Girmesiyle ıslanması bir oldu.
Sağanaktı yaşlar,
Hepsi tir tir titriyordu...
17 nisan 2012
Hava serin cam açık,
Geceler hep aynı karanlık.
Gizemli,belirsiz
Çağların ötesinden sanki.
Dalıyorum içine meraklı ruhumla.
Sorular sordu zaman zaman
Yaşamı sorgulayan.
Cevapları çoğunda yanlış çıktı.
Sevgisiz aklıyla yanıtlamıştı.
Boşluklar dolmadı.
Doğrularsa yetmedi
Babası dövdü,
Kocası dövdü,
Kaynanası dövdü...
Dövüle dövüle zar gibi oldu
Her an pişmeye hazır.....
7 ağustos 2011
Yalanlar söyledik birbirimize,tüm evrene
Yalanlar götürdü beyaz ellerimizden tutup karanlıklara...
Bir başka dünyaya gebe kaldık
Yalancı umutlar doğurduk,(ucubelerimizdi)
Sütü,suyu, ekmeği haram.
Sesi çıkmadı hiç
Başka bir dünya bu;
Kuşlar var dermansız
Konacakları ağaç yok.
Bulutlar şekil şekil
Yağmurunun tadı yok.
Güneş mat parlamakta
Feri, faydası yok.
Kuzular yine meliyor
Etleri plastik,meraları yok.
Dağlar ufukta sıra sıra
Karları, pınarları yok.
Bacaları tütüyor evlerin,
İçindekilerde sevgi yok.
Şehirler donuk,havasız
Yalnız kalabalıkların ruhu yok.
18 ekim 2008
Altın sarısı elbise giymiş,
Tutmuş göğsüne bir de gül takmış.
Alı alına moru moruna karışmış,
Dudaklar delinmiş karton; içi kızıla boyanmış.
Ortalıkta endam etmekte zilleriyle Zarife...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!