vefat etti.
Tecrit edilmiş gecekondumun içinde yasadışı bir sağanak
İngiliz barında çalışan Katolik hikayesidir bu şiir
bir hayli karmaşık bir hayli ağır aksak
sokak kavgalarının bitmediği arka kapısı otopark
kabadayılardan bıkmış dansçılar yalın ayak
piyanistin şişeleri nota defterinin önüne dikili
Aldatmaksa kursağımızdaki akibeti çoktan
kaldırımda yürümek korkakların işidir!
-bunu bilsin ahali.
alelade renkler pelerin sararken sayıklamalar
en sevdiğim renkler arasındadır, en sevdikleriniz
duygularınız rengarenk, anlaşılmaz olur zira
yama atılan Ay’ını kırdım
sanrıların uydum değil artık
dalgakıranlara zor tırmandım
fırtınaların yıllar alacağı belli gibi uyumadım
tövbe edersem tek başıma inemem inandım
en güzel lirik şiirlerden çok güzeldi gözlerin
Tabular delik deşik, kalp ; düşman karargahı.
bilare, örgütlü yüzün aklımın ne şeyhi olur ne şahı
şahsen kibirli aşkına mutasıp, ayrı kaldım.
tekerrür ediyor şimdi, şırfıntı tek parçalığımın kını
sırtımda ve aklımda keskin tarafları, hoşçakalın
kapalı hava gündüzünde
ve açık havanın gecesinde gördüm seni
dışarıda dolaşıyorduk, soğuk
gitmezsen, ben hep kalırım tahlilim ile
yanımda görememişti kimse
orkidelerin annesi
Açmadan ben kurum bağlamış gözümü,
bırakmışsın begonyam kendi dövüşünü.
Aklıma geldiğinde vaziyetimizin özrü,
üzülürdüm ferfecir saatleri.
Ekseriyetle zemheri,
ve farazi kaderim tevkif edilmiş gibi,
Oldukça kibirli sarhoşlukların, civarını tanıdım
sonbahara dönerken, ekseriyetle dudak kenarların
parola koydum yalnızlığıma, kızlık soyadından hallice.
Kendime de bir jön belirledim, seni içeren anılarla üst üste.
çoktan seçmiş gibi akibeti, darağacına çiviliyorsun sükun.
harplerden yalıtılmış sarhoşluk hegemonyasında, susuyorsun.
Dairesel bir boşluk.
Devam.
Göçük oluşturmuş gibi gülüşün.
Orijinal bir burukluk.
Çocukluğundan beri büyüttüm içimde seni kabul.
Saat kaç suları..
Yanından giderken,
kendi arkamdan su döktüm.
Abiye giymiş gururuna da,
kuruntularım içerisinde vurgunluğuma da,
munzevi otarşiyle,
ismini yan yana hecelemiştim.
Özgürlüğe olan özlemle dört bir yana saçılan kısraklar.
Gecenin bir vakti kişnemeler ile
yattığım kanepenin çevresinde koşturuyorlardı.
Kimse demedi güneş açacak,
ben yine de inanmak istiyordum
pencere kenarında.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!