Odandasın, uzanmış titriyorsun ince ince
Bilmiyorsun, belki kabul etmiyorsun nedenini
Üzülüyorsun yapamadıkların aklına gelince
Göğsünde yabancı bir yük kesiyor nefesini
Anlatamıyorsun da sevenlerini düşünüp
Kaç ruyadır uçamadım
Ve acı dolu her adım
Pardon bayım, neydi adım
İnan ki hatırlamadım
Kimim ben, neredeyiz biz
Var mı bana dair bir iz
Başım ağrıyor, kafam çok karışık
Tünelin sonunda yok gibi ışık
Duygularım içimde bir yerde sıkışık
Hissizleştim iyice, korkmuyorum bile
Özlüyorum sade ama gelmiyor dile
İşte gidiyor şiirlerimin konusu
Başka yerlere yayılacak kokusu
El bile sallayamıyorum ardından
“Hoşça kal” çıkmıyor dudaklarımdan
İşte gidiyor ruyalarımın kurgusu
Kan kırmızı, damla damla, yegâne
Ürkünç duygulara rehber bir kavim
Kirlenmiş, karman çorman, verane
Harabe 'Yaz Gecesi' tavernasına müdavim
Ruhu ile vals yapan sarhoş saki
Bir oda, biraz insan, birbirinden habersiz
Savruluyoruz sıgara dumanında, rehbersiz
Bir masa, boş kadehler, sönmüş sigaralar
Ben biraz derin biraz eksiğim bu aralar
Ben dediğim ne ki? Ne biliniyor bana dair?
Topla komutan içeri bu akşam askeri
Bırak sokağına kavuşsun şu serseri
Korkuyor her sokakta var diye birileri
Bak adımlıyor hep iki geri bir ileri
Çalma komiser bu akşam sirenleri
Chopin’den bir parça çalmıştın bana
Öyle hoş dokunuyordun ki tuşlara
Susmalarını söyleyecektim kuşlara
Kalbim eşlik ediyordu vuruşlara
Gücüm yoktu nota arası susuşlara
Ah sonu gelmedi bu susuşun
Gözlerimde yağmur var bu gece, elimde kalemim
Ocakta çay kaynıyor, yağmur suyuna demledim
Oturdum öylece siyah bulutları seyrettim
Sonra eğdim başımı kelimelerimle resmettim
Siyah kıvırcık saçlı bir çocuktu o bulut
Mutluydum,
İkarus gibi bağrında göğün
Dostlar vardı masamda her öğün
Sokak eğlenceydi, gece düğün
Bendim dans eden, geçen gördüğün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!