Fezanın dokusunda; cisimlerin duruşunda;
Maddenin temelinde, parçacığın içinde...
Zaman düzleminde, ışığın,ısının,sesin ötesinde;
Kainat yokken var olan bekçilerde ve köprülerde...
Meleklerde,ecinnilerde,şeytanın üzerinde;
İnsanının hamurunda,tabiatın düzeninde;
Sidelya güzel mi güzel ahu gözlü bir dilber;
sanki dünyaya düşmüş cennette açan çiçekler...
Siyah saçları yaprak gibi rüzgarda savrulan;
Savruldukça etrafa mis ler yayan...
Sidelya narin,sidelya ürkek,sidelya nazlı;
cennet yeşili gözlerinde bir afet-i devran...
Bir insan rüyalarında zaman, mekan ve hatta bedeninden bağımsız özgürdür.Hiç gitmediği bir yerde bir zamanda bedeninden başka bir şekle bürünebilir Yüzme bilmeyenler yüzebilir.Uçabilir bir insan rüyasında.Uçurumdan arabasıyla yuvarlanır kullanmayı bilmediği halde.Ayıkken aklına gelmeyecek her türlü olayı yaşayabilir. kılıktan kılığa bürünebilir.
Beden den bağımsız kaldı mı ruhun yapamayacağı iş yoktur çünkü.Fizik kurallarını alt üst eder...Kader hattına yakınlaşır kişi...Teslim ettiği an kendini korkularından ve şüphelerinden arınır.Fizik ötesi bir kudrete sahip olur o an... Ruh nedir nasıldır merak edenler için pek kuvvetli ikna edici bir delildir rüyalarda yaşam...
İkindi vaktiydi haber geldi bize;
Son vakit şudur dedi kurtuluş var size;
Doğdu insan,yaşadı insan, öldü insan;
Vakit artık yatsı vakti; bilene...
Ne çok kapı var şu gökyüzünde geceleri nümayan;
Nasıl görür bunu Na-binayan!
Ne sadece bir pusula,
ne de süs kandilidir şu parlayan...
Ezeli ilizyondur bu sırların sırrına şayan;
Zamanla sönüp kararan;
Alaca renkli bir kedi gelirken üstüme üstüme;
Ve ben yürüyorken öteden beri ıslak sahildeki kayalıklar üstünde...
Başka amaçlar peşinde iki can kesişmişti yolumuz bir düzlükte;
zeminin kayganlığına inat tutunmalıydık hayata ikimizde;
Öyle yorgun muşuz ki meğer hayır sözü geçmedi bedene;
gözleriyle konuşuyordu sanki benimle;
Ektiğin tohumlar çiçek verdi şimdi;
emek senin koklasana anne...
Uzun, karanlık geceleri ;
Gölgelik yaprak gibi titredin üstümüze...
Çiçek büyütmek senin işin ya anne;
Doğuyu çevrelemiş ateşten bir halka ;
Şimdilik söz İblis ve maşaların da ...
Feryat figan sesleri ölüm çığlıklarından bir orkestra ;
Halka içinde bir düğün ,cinler zafer dansında ...
Fikrimiz başka kararımız başka olsa da;
Yollar ayrı,yazımız farklı olsa da;
Ekilse nifak tohumları girse bile tefrika;
Kenetlenir yine vatan için tek yürek oluruz sonunda
Kalplerimiz bizim çok eski dost...
Fikri hür, vicdani hür, irfanında hür,öz vatanında hür
nesildir arzuhal.
Yüce Türk'e muhaldir izmihlal..
Beher hal İstiklal...
Ikbaldir bize istikbal...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!