ve bulutlar ağladığında kavuşuruz biz...
yağmur; elleri olur sevginin,
beyaz bir güverin uçar gelir.
ve gök gürlediğinde
kulakları sağır edercesine
Gönül derdin nedir, hele bir söyle?
Varmıdır bir kinin, hele benimle?
At sineği gibi girdin içime
Vızlaya vızlaya bu güne geldik...
Kimi gösterdiysen aldım getirdim.
Bukalemunlar...
yeşil yeşil,
kahve kahve...
diller uzun
gözler patlak..
sürünen bukalemunlar.
Hava soğumuş bu gün.
Akşamdan kalma can sıkıntısından olacak
almamışım üstüme bir şey.
Öyle bir esiyorki rüzgar
alıp götüreceğine efkarımı
beterini suratıma çarpar...
Çoban olacağım diye bekledim bu günleri.
Küçükken annem,
' çoban olacak benim oğlum ' derdi.
Utandırmamak için yıllarca talimini yaptım.
Kitaplar okudum,
gurbete çıkıp hocalardan ders aldım...
' kalk oğlum!
sana şudur sorum...
kaça ayrılır canlılar? '
bildik tanıdık soru,
cevaplamakta ne var!
'4'e ayrılır öğretmenim...'
Giderken...
-her zamanki gidişler gibi-
yüzümün güldüğü
içimin kan ağladığı gidişler...
güldüm
ama ağlamadı içim giderken
Aşk dediğin titretmeli adamı
Sıtma geceler yaşatmalı
Durup dururken
Bir güldürmeli
Bir ağlatmalı...
Yerdemisin, göktemisin?
Kırk kapılı yerdemisin?
Bir gün olsa gelse sesin...
Hay Allah belanı versin..!
Ele avuç avuç verdin.
Yaşamak
ağır ağır iskleye yanaşan gemi...
Ve martıların
gümüş balıklarını beklemesi
alabora olmuş suda...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!