Cafer Yılmaz Şiirleri - Şair Cafer Yılmaz

Cafer Yılmaz

hüsam derler arkadaşları.
köylüler, ufacık bebeler...
ömrün tökezli yolları gibi
elleri çatlak
rengi solgun,
gözleri yorgun...

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Geçtim dünyanın işinden.
Kalmaya da mecburmuyum?
Kan tutar beni ezelden.
Kan görmeye mecburmuyum?

Düşkün olsam tekme yerim.

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Pembe pencereden baktık hep.
bulutlar pembe,
kuşları pembe gördük.
Bir gün bir çocuk
kırıverdi camımızı.
Bulutlar beyaz,

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Seni;
Ayrılırken bile
Adına sevgi denmeyecek
Önemseyişim kadar
Kimse önemsemedi,
Önemsemeyecekte...

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Sabahları çiçekleri sularken
Nameler eşliğinde
Balkonunun altından geçerken
İlk günaydınlarımızı yollardık birbirimize.
Kısa kısa hal hatır sormalar,
Ve hep

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

ben taştan çıkardım ekmeğimi.
son ekmek paramla okudum.
yıllanmış şarap değildi bendeki,
yıllanmış ayakkabılarla düştüm yollara.
okudum,
adam oldum sandım.

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Sıradanım, yemin ederim kaynak yapmadım hayata. Önümde ve arkamda insanlar, ve inan yok onlardan hiçbir farkım. Öyle sıra dışı bir hayat serüvenim yok ki film yapıp gişe rekorları kırayım... Hayatı varoşlarda acılı arabesklerden öğrendik bir de duvar yazılarından... Büyüklerimiz kavga ederdi biz seyrederdik. Arabesk babalarımızın şimdilerdeki deyimiyle en hit parçalarını ezbere bilirdi mahalleli abilerimiz.... Sevdaların ne kadar yanık koktuğunu abilerimizin kokularından anlardık. Biz küçüktük ve aşk neyimizeydi bizim. Açık hava sinemaları vardı ve tüm mahalleli akşam orada ağırlardı birbirini.... Film başlar ve en acıklı göz yaşlarıyla sel basardı sinemayı... En acıklı filmlerde çocukça kahkahaları basınca acının ne olduğunu popomuzdan anlardık... Büyüklerimiz film seyrederdi biz de büyüklerimizi...
Ali’nin Ayşe’yi sevebilme ihtimali yoktu olsa olsa bu hak sadece Cin Ali’nin olabilirdi.Allah muhafaza gerçekten böyle bir şey oldumu cephe duvarlara manşet atılırdı yedi mahalle duyardı. “ Ali Ayşe’yi seviyor” hemen altlarında kahrolsun diye bir şeyler yazardı Ali de Ayşe de rezil olurdu.... Bu konuda rahatım çünkü hiçbir duvara hiçbir şekilde hiçbir kişiyle adım yan yana oturmadı. Sıradanım dedim ya o sıralar sadece seyretmek vardı.

Fener’den şimdi ki oturduğumuz yere taşındığımızda saçım o kadar uzundu ki kız sanıp öğretmenim bir kızın yanına oturtmuştu beni. Ve bu benim ilk defa bir kızın kazayla vücuduna değdiğim tarihi bir vakaydı... Erkek olduğum anlaşılınca sürgün yollandım bir başka sıraya....Bir okul arkadaşıma bir şeyler duyuyordum ayıptır söylemesi ki o zamanlar söylenmesi gerçekten ayıptı aynı Cüneyt Arkın abimize benziyordu gözleri..ben her ikisine de hayrandım o zamanlar.

Türk istikbalinin bir ferdi olan ben, birilerine layık olma çabası içinde sadece kitaplarıma aşıktım. Arkadaşlarımın Zagor kitapları da vardı pembe dizileri de...Dersleri kırıp İstanbul sokaklarında sevda kovalarlardı ben okulda kalırdım. En moda edebi mektuplar ve şiirler hep bana yazdırılırdı. ama. Yazımda güzeldi cümlelerimde ama ben hiç bana ait birine yazamadım.Her teneffüs başka bir arkadaşım olurdum. Ben olamazdım. Herkesin kitap kapaklarının arkasında isimler yazılırdı ben kitaplara kıyamazdım.hiç sevmedim mi? sevdim deli gibi bir zaman sonra... yıllarca sürdü sevgim yüreğimin en gizli yerinde...korkaktım...bir gün cesaretimi toplayıp söylemeye karar verdiğimde ise çok geç kalmıştım çünkü kızcağızın babasının sanırım beni bekleyecek vakti kalmamıştı.

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Ne ekmeği özledim
aç kaldığım saatlerde,
ne kara bulutlar arasında
güneşi aradım saatlerce.
Ben seni sevdiğim zamanları özledim.
Saatleri,

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Birazdan imam efendi ezan okur...
Uyanır insanlar yavaş yavaş.
Güneş parıldar boğazın sularında.
Çocuklar; sabahçı çocuklar
Cıvıl cıvıl çınlar sokaklar.
Balıkçılar açılır denizlere

Devamını Oku
Cafer Yılmaz

Sun ey saki şişeden
Gimi kederden içer gimi neşeden
Ömrüm geçer heybeden
Benim eşek getmeyo getmeyo....

Geçim seçim derken gön bitti

Devamını Oku