-Ellerin kardeştir nemli ayazıyla şehr-i İstanbul’un.
Ayakkabıların ezbere bilir şehrin öbür ucundaki
Evinin yolunu
Ha bir de her damlasında kaderine sövdüğün
Sonbahar yağmurunu
Yani güzel abim,
Şairliğin beş para etmiyor bu günlerde
-Olsun be kardeşim
Varsın olsun
Son akşamımızda
Cebimizde sadece şiir taşıyacak kadar zengin ya yüreğimiz...
Boşuna mı sanıyorsun
“kıydık menekşe parasına”
-Güzel kardeşim
Şunu yaz beyninin bir kenarına;
Büyük şiirler
Ceviz masalarda yazılmadı
Yapış yapış sesleriyle bölünmedi
İpek eldivenleri uşakların
Doğum günlerinde hediye edilen
Pahalı dolmakalemleri olmadı şairlerinin
Kürk mantoları
-Şu kağıt kalemi tutuşturmasalardı elime
Bir halt olurdum ben de adım gibi biliyorum.
Ah be kardeşim
Ben istemez miydim sanıyorsun
Başımı yastığa koyar koymaz uyuyabilmeyi.
İki tek atıp akşamları
Unutmayı bütün gamı, kasaveti...
Ama ne var ki şu hayat
Sonbahar yerimden yakalamış bir kere.
Güneş saklanmış günlerce
Ben yine de gülümsemişim
O da gülümser diye bir gün bana.
Doğduğu gün ölür derler ya insan
Belki benim de ölümüm bir ekim sabahı olacak
Yüksek yerlerine kar yağacak şehrin
Çocukların yüzünde gelecek bayramın sevinçli telaşı
Ana babalarının yüzünde yine geçim tasası
Kışlık parası
Odun parası
Ev kirası...
Diyeceksiniz ki ardımdan,
-İyi bilirdik
Bilmezdiniz be çocuk
En iyi bu şehrin duvarları bilirdi beni
Ömrümün en çetin yazılarını yazdığım
Bilmezdiniz be kardeşim
Nereden bileceksiniz
Sevilmeden seven bir adamın
Ruhu ne amansız fırtınalara gebedir
Ve neler geçer aklından üçüncü kadehten sonra.
Bilmezdiniz be azizim
Beni, kendim kadar...
2005
Melih CoşkunKayıt Tarihi : 20.1.2006 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ceviz masalarda yazılmadı
Yapış yapış sesleriyle bölünmedi
İpek eldivenleri uşakların ...' Katılıyorum, tebrikler.
Suna Doğanay
Sevgilerimle Melih..
TÜM YORUMLAR (2)