En derin ormanların karanlığında,
Ürkütücü bir çığlığın susuşunda,
İnce bir rüzgar sesi, uğultusunda,
Susmak sende başka...
Ürperten duyguların, sen başısın!
Susuşun, ölümü tüm umutların...
Gör, işinle eş tutma beni.
Yat, uykunla oynaş tutma beni.
Gel deyipte yıkma gönül payeni!
Ya tam yaşayacaksın ya tam öleceksin!
Olamaz biraz onda, bunda biraz bende.
Ne sözüne esirdin ne de sözün sana esir!
Yılmayan bir küstahlıktı bende bıraktığın tesir.
Bilinmez benden neleri böldü bu kesir...
Tutamayacağın sözler verme demiştim.
Ellere karış, sen de görürsün.
Bulunduğum otobüsün geneli 55 yaş üstü. Otogardan çıkar çıkmaz, "Kaptan ışığı kapatır mısın?"sesi başlıyor. Otagar dışında ışık açılamıyor. İnecek olursa şimdi olduğu gibi karanlıkta iniyor. Otobüste sese hiç tahammül yok. En önde oturan amca müziğin sesini kıstıra kıstıra şöförü pes ettirip kapattırdı. Muavinle şöför kulaktan kulağa konuşmak zorunda. Arkalardan ince bir horlama sesi duyuluyormuş. Ben en öndeki amca muavine yaķınana kadar farketmedim. Otobüste klimalar son ayarda. Şöföre cam açtırmıyolar. Ben üstümdeki ince polar kazağı çıkartmayı düşünürken bir baktım herkes montla oturuyor. 2 öndeki amca şapkayla uyumuş. Kamera şakası gibi 🙁😡
Karın tokluğuna da ölürüz, açta.
Bırakmaz sancağı, çağ olsa kaçta.
Serilir belki miraca bedenimiz!
Doğacak günler, ''Vatan sağolsun''...
Ayrılığa mağlup olduk, gözlerine mahçup.
İyi kilerimde eser durur bir gamlı hava.
Kaynıyorken kanım, yüreğim tel tel vurup,
Mecburiyeti kılarken gözlerine veda...
Kurşun yemiş gibi sustu hayalin.
Dermanı gözlerimde bulduğum doğrudur.
Unuttuğum YALAN!
Sinirlendiğim, kızdığım doğrudur!
Bezdiğim YALAN...
Ayrılığa hıncım doğrudur.
Ben yalnız değilim!
Bir gülüşün var bir susuşun.
Yalnız demek, hayaline nankörlük olur!
Hayaline iki nefes de tüttürdün mü? Ohh...
Satılık fikirler, kiralık beyinler.
Üç kuruşa şerefini yuvarlar.
Aşk diye gelir, oy diye iniler.
Gariban cebine karargah kurarlar.
Bir öküzün, bin eşeğe tasası!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!