Van gölü merhem olsa
Onanmaz kalbimdeki yara
Bir neşter gibi hasretin
Firari sevadamı kanatıyorsa
Dumanlı dağ başlarında
Yanan ateşler kadar
Avuçlarımda şiirler var
Ya sonbaharda dökülen yapraklar
Yada dağ başlarına yağan kar
Avuçlarımda bütün bir dünya var
Bir tek O’ yok
Taze ekmek sıcaklığındaki ellerin yar
Babamın evinde
Yine mavi karanlık bir kış akşamı
Sahte bir yaz yaşanıyor içeride
Odamda çalınmış bir ya ışığı
Bir bardak kaçak çay
Belki o an yaşamanın gerçek tadı
aysız karanlık gecelerde görürüm
dar ağacındaki soluksuz aşkları
gömerim karanlığa geriye kalanları
yurtsuz ve susuz ne varsa
susuz ve taşlı ırmaklarda tutarım
şefaatsiz ve aç balıkları
Dün eski ben ziyaretime gelmiş
Nasıl olduğumu merak etmiş gelmiş
Beraber oturup dertleşmek istemiş
Bilmem ne diye gelmiş
Sanki başka işi yokmuş
Konuşmaya başlamıştı
Geceydi benim için yine geceydi
Soğuk ve uzak çığlıklar bölüyordu sessizliği
Ansızın sesler kesilirdi
Sessizlik ölümü biriktirirdi
Böylesi sessizliklerde birileri birilerini yaralardı
Hiç kan akmazdı
Sevdiğim........
Günüme doğuyorsun güneş gibi
Arıyor gözlerim hep seni
Beni görmezlikten geçiyor günlerin
Ne zaman anlayacaksın beni
Rüyalarımdan çıkmıyorsun,
Yine bir sonbahar mevsimi
Fırtına kopacak yağmur yağacak belki
Kaldırımlarda sarı bir senfoni
Dallarda serçeler orkestra şefi
Yürürken dinlediğim
Kulaklarımın içinde geçmişin sesleri
Bağırsam sesimi duymaz mısın
Çığlığım bir bulut olsa
Yağmur olup başına yağsa
Sırılsıklam ıslanmaz mısın.
Uzatsam elimi tutmaz mısın
Ellerim bir avuç toprak olsa
Yeniden doğsak
Yeniden gelsek dünyaya
Helal kılsalar seni bana
Dokunup ama yıpratmadan sevgimizi
Bizi bize bıraksalar
Sevmek günah olsa bile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!