Ak sütünden pak alnına
Naçiz bedeninin sıcaklığına
Nefesiyle sımsıkı saran
En mübarek varlıksın.
Sevgi bir masaldır
Eski zamanlardan kalan
Dağların dağlara kavuştuğu
Doruklarında eteklere küstüğü
Koyaklarda anlatılan
Bıçak bıcak kin ve kin
Bağırsam sesimi duymaz mısın
Çığlığım bir bulut olsa
Yağmur olup başına yağsa
Sırılsıklam ıslanmaz mısın
.
Uzatsam elimi tutmaz mısın
Yağmurdan arta kalan bir gecede
Bir ay hayaliydi düşen ıslanan gözlerime
Mavi mora bulutlar arasından süzülmüştü içime
O’düşen bir cemreydi sessizlikler içine
Birden sessizlikler kayboluyordu
O düşerken gecede
Ey sevgili
tutmak geliyor içimden seni
bir gül gibi
tutmak sımsıkıca ellerini
avuçlarımın içinde
diken diken kanasam bile
Adsız şiir
Mavi şafak renginde
Bir çift güvercin
Gözlerinin içinde
Çırpınır yüreğimle birlikte
Mevsim ilkbaharda hazansa
Dışarıda yağmur yağıyorsa
Meleklerin ürperip titremesindendir
Gözlerimde bulutların buğusu dolaşıyorsa
Ve bütün umutlarımda yaprak dökümüm varsa
Islak sokakların yüreğime yürümesindendir
Durdurulmuş saatlerin yelkovanında
Asılı kalmışım
Savrulmuş düşüncelerim
İpi kopmuş uçurtmalar gibi
Ben ise yağmurda unutulmuş sandalye
Özgürlük yanı başımda
İçimde saklı kaldı
Naftalin kokulu kelimeler
Kapağı açılmamış sandıkta gibiydiler
Gün ışığınada hasrettiler
Şimdi her an gitti gidecekler
Bir sarımlık tütündü ömrüm
Onun da yarısını içip
Dumanını üfürdüm
Derinden de bir ah çekip
Feleğin kundurasına tükürdüm
Gardrobumu boşalttım geçen gece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!