Çiçekler soluyor, bahçe kuruyor…
Mor sümbüllü bağlar, dumanlı dağlar…
Karanfil boynunu bükmüş soruyor,
Diken içinde neden gül, çiçek ağlar…
Burağına binip bir Miraç eyle,
Kaçırsın hayattan bir bilinmeze,
Gözlerin gizlesin yaşında beni…
Düşmedim çok şükür kıymet bilmeze,
Bir tel saç eylesen başında beni…
Denizler rengini sevdamdan alır,
Çok uzak bir zaman;
Bir bakış ve iki kalp arasında yaşanan...
Dudaklarından dökülen abı hayat sözlerin,
Saçların gecelerde yanan
Işıl ışıl yıldız gibi sevgilim...
Ne kadar yakınsın
Ey İstanbul...
Ve ne kadar uzaksın bazen;
Darmadağın özüm...
Bir yanımda Fatihler, Ulubatlar, Akşemseddinler...
Bir yanım uçurum be gözüm...
Aslan bir kükredi “Benim bu orman,
Ormanın Kralı benim ben” dedi…
Çakal bir titredi “Alevin saman,
Üflesem sönersin bitersin” dedi…
“Ben bir efsaneyim adım da yeter,
ellerin küçük,temiz
ellerin düşlerin
papatya, nergis, lalelerden örülüdür
bahar bir misafirdir kısacık günlerinde
kelebeklerin kanatlarına yüklenense ömründür
bir melek de olsan dünya kötülerin yeridir
Ay hilaldir gök onunla süslenir,
Başın gelir omuzuma yaslanır...
Kim söylese ses sendendir seslenir,
Başın gelir omuzuma yaslanır...
Yıldız kayar dilek tutar gizlerim,
Hak hukuk demedin kendin bilmedin…
İbrahim değilsin İbrahim değil!
Geceye koştun da güne gelmedin…
İbrahim değilsin İbrahim değil!
Üstünü örterse toprak daha ne,
Toprağa karışır, göğe yükselir,
Bir bilmece sorsam, bilen olur mu?
Dostuna seslenir, düşmanı gelir,
Bir bilmece sorsam, bilen olur mu?
Elini uzatır boşluğu sarar,
Dilimden döküldü bir veda sözü,
Bir mart günü için yakarak gittim…
İnsanın dayanmaz ciğeri, özü,
Döndüm gözlerine bakarak gittim…
Değerim ne de çok bilenim azdı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!