Bu kentten zorunlu göçenlerin sayısı
Bu kentte yaşayanların sayısının beş katıdır
Ve hepsinin yüreği hep hasret, özlem hattıdır
Artık dönmeli bu kentin giden sevenleri
Ve artık onlar da hafifletmeli özlemleri
Bitirmeli gurbetleri, sürgünleri
1- dürüstlüğüne,
2- yüreğine,
3- güzelliğine,
4- aşka ciddiyetine,
5- cesaretine,
6- beynine ve sosyalitesine bakarım.
dünyanın resmidir
duvar ve tel
kardeş olmamızı istemiyor
gizli birkaç el
Önce herkese merhaba diyeceksin
Ve tatlı bir gülüş yayacaksın
Ve o gülüşünle hetkeste iz bırakacaksın.
Öyle doğar doğmaz öyle olduk yere ağlamayacaksın, direneceksin, acılara alışacaksın,
Ve o ağlamanla birilerini sevindirmeyeceksin,
bak şu adalete bak
kazma, kürek, bel, tırmık, hınzar
karasaban, patos, biçer döver, orak yoksul köylünün elinde
çuval, yük, odun, kömür, çapa, ter yoksulun omuzunda
temel, direk, kalıp, duvar, sıva, mala, palas, kilim yoksulun elinde
ve soğan kuru ekmek varsa zeytin, domates yoksulun önünde
Senin ellerin güzel, yüzün karbeyaz
Dudakların kiraz sokul bana öp biraz
Senin bakışların güneş, gülüşlerin ay parçası
Sarıl bana ısıt biraz
yıkacaksınız beyninizden sınırları, duvarları
yetmiyorsa gücünüz yeniden çalışacaksınız
ve aslında duvarın da, sınırında, zindanın da
bir insan yapıtı olduğunu unutmayacaksınıız
onlar nasıl örmüşse sizde öyle yıkacaksınız
mesele duvar değil
katran karası duvarlar
karadır sınır duvarları,
zindan duvarları
bu duvarlardır ayıran insanları
yani ucuz insan yapısıdır duvar
güvensizliğin setidir
biz hep duymak istediklerimizi duymak istiyoruz
nedense eleştiri ve öneriyi hakaret sayıyoruz
muhalefet sayıyoruz
o yüzden de bir türlü gerçekleri göremiyoruz
Her güzel kelimenin ardında
Vardır bir Cemal Süreya,
Ve her mısrası yaralı şiirin ka adı da da bir Ah.ed Arif
Ve edebiyatta aşkı Nazım'sız düşünmek hata.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!