çokça ağaç
uzaktayım sıcağından
yaprak yaprak
gücüm yetmez erişmeye tenine
çok yıldız üzerimizde
süslenmiş
Bir adaçayı kokusunda
inatlaşıyorlardı
söyledikleri demlendikçe acılaşıyordu
yürüyordu ayaz
dudaklarını kurutarak
dudakları zehir
Çığlık geri dönüyor,
çarpıyor yüzüme
her seferinde
esaretimi
kadeh dolusu şaraplarla kutluyorum
Pek tanıdık bir yüz değil bu hayata dair
“günden güne bir yoğunluk var bendeki sende”
Sana sarıldıkça
kokun rüzgar
Beni hep olduğun yere taşıyan
Ve
seni anlamaya başlıyorum
Oyunun parçalarıyız
Oyunda kural yok
Eve çağıran anneler yok akşam olunca
Tebeşir ya da kömürle çizilmiş çizgiler yok
Saklananlar var
yüreklerde
Terkedilmiş bir yalnızlıktaydı artık
kadının yağmuru
Bir erkeğin bulutunda büyür sandı kendini
Bir rüzgar çıkana dek...
surları gedikli
kalelerin ardında
düşler gören
her yerinden yenik
bir umuttu ellerimizde
kaybolan saatler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!