aslına bakarsan o kadar kötü sayılmam
yani arada bir dalgınlığıma gelip tersten yaktığım sigaraları saymazsak
İyileşiyorumdur belki bilmiyorum
Sen gittikten sonra değişen bir çok şey oldu elbet
Hala pek uyuyamıyorum ve aşırı sıkıcı geçiyor günlerim
Bütün gün bana aldığın papatyaların kuru dallarını ve mırlayan kedimi izliyorum
insanlara kalsa senden sonra büyük bir boşluğa düşmüşüm
Güzele , aşka dair ne varsa küsmüşüm
Boşluğa düşünce çakılamazsın ki
İşte bunu anlatamıyorum intihar günahtır diyen bu insanlığa
Seni unutmam gerektiğini söylüyorlar bir de utanmadan
beni neden sevmedin anne
fikrimi sormadan getirdiğin bu leş gibi dünyada beni neden sensiz bıraktın
yaramazlık mı yaptım döveydin
sana karşı mı çıktım ağızıma acı biber süreydin
beni neden yalanlarla dolu bu koca dünyada evsiz bıraktın
Arkadaşımın annesi bile beni senden merhametli sevdi
Merhaba..
Bana arada yaz demiştin . Hatırlıyor musun ? Bir ara yazarım diye düşünürken , bir arada bir derede kaldığımı hissettiğim bir andan yazıyorum . Sana yeni bir haberim var . Yazmalısın sen derdin hep . Yazmaya karar verdim . Bu böyle pek kolay olmadı elbet . Yine sana yazdığım bir anda çıktı ilk cümleleri sayfaların . Başlamak çok zordur bilirsin …
Başlarken insan bazen günlerce düşünür. Bazense düşünmeden bir başlanmışlığın içinde bulur kendini . Ne ‘başlamak istiyor musun?’ diye sorar , ne de ‘başlamaya hazır mısın?’diye . Başlamaya karar vermek için günlerce düşündüğü olaylarda akılda bir ton soru ;
-Başlamak sana iyi gelecek mi ?
-Buna başlarsan mutlu olacağına emin misin ?
-Başlamak istediğin gerçekten böyle bir şey mi ? gibi..
herşeyi mahvettiğimi biliyorum ama yemin ederim çabaladım
Bir tüy kadar yükü kaldıracak gibi değildim ama dünyayı kardeşim için sırtladım
Eksik kalan yanımızdan babamızdan yaralıydık ama ben ona göre kocamandım
Ona belli etmeden dişlerimi sıka sıka geceleri ağladım
Babalar günün kutlu olsun baba diye mesaj attığım da zahmet etmişsin diye cevap verdiğin gün bile kardeşime hadi bugün evcilik oynayalım dedim
Yine Derdimin beni derinlerimden yaktığı yerden yazıyorum sana
bir aile fotoğrafımıza denk geldim geçen yüreğim malumundur ki yine darda
sanki herkes mutlu da bir ben birazdan hepsini katledecek gibi bakmışım
o sırada kafamda kaç şiddetinde deprem vardı acaba
Ey benim vefasızlığı ile yüreğimi yerinden söken yârim
Bana yabancılaşmayı hangi okul öğretti sana?
Beni sana kim unutturdu ?
Hatırlıyorum da azıcık duymasan sesimi
Aylardır duymuyormuş gibi “ben seni özledim” derdin
Ben tanrının en fevri davranışıyım
ben yüreği vitrinlere zararına koyanlardanım
içimi açmamam gereken kişilere çiçek açanım
tüm gülümsemelerin üstüne gölge olup düşenim
hiç bir yere dökülemeyen bir enkazım
hayata karşı dikkatli adımlarla düşemeyenlerden
yerinde olsam yerimde olmayı hiç istemezdim çamurdan olsa gerek ki kalbim boktu püsürdü ki kimse layıkıyla sevmedi
şüphe insanı içten içe çürütür derler
ama bu sefer beni bir kez olsun şüphe etmediğim bir insana karşı yanılmak çürütttü, bilemezdim.
o çok güvendiğin sırtın bir gün yerle bir araya gelirse beni hatırla
sevmeye yaramayan hatta varlığını unuttuğun kalbin sızlarsa solunda, acıdan inlerse
Beni unut
bu sefer sana veda edişimin on üçüncü saniyesinden yazıyorum
elini tutmamın çok büyük bir yanlış olduğunu anladığım
bu deli sevdanın bir ömür boyu süreceğini düşündüğüm zamanların yanılgısından hoşçakal sevdiğim
Sana ilk merhabamın bir hoşçakala sığacağı başından belliydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!