Bir müzik kadar gerekli benim için:kendime kinim
Sakinleştiriyor beni.
İki elim arasında sıkıştığı an başım
Zamanın uğultusuna bakmaya hazırlanabilmek için.
/Sözcüğün uzun kavlinden,daha uzağa gitmeli;kendine/
Tut ki bir yağmur damlasını gözlüyorum
Ağlarken farkedilmesin diye
Tut ki sakal bırakmışım hayli vakitten bu yana
Yüzüme yansıyan acı belli olmasın diye
Tut ki uyumamışım günlerdir
Yemek yemeyi unutmaya başlamışım
Ne zaman üflense yüreğimde yazmanın hücum borularına
Bir mezardan uyanan
Ve çamurla yıkanmış sözler dökülüyor
/Ve söz ki aklın son noktasıdır/
- Bulvarları yıkayan yağmurlarda anımsıyorum
Midas'ın anıt mezarının bir dağın yontulmuş hali olduğunu -
Bu gece devine devine yüreğimden geçen eylül.
Turnaları bekler göç yolu üzerinde konaklamış.
Asya! Asya! Asya!
Bir eski Türk ezgisi ister.
Seksenliklerin ince nakışlı kösteklilerinden.
Yakalamaya hevesli zamanı.
/Sabah sekiz Atlas açılır/
Fırat taşmış Akdeniz kıskançlıkta
Değiştirmiştir adını,sakallar boyun kapatır
Soğuk bir hülya yastık altında
Tanzimat fermanında unutulmuş Hacivat
Kentte hava değişimi
Yağmura hazırlık aralıksız
Yaşam tüm hareketliliği ile
Kaosu oluşturuyor
Doğru duydunuz yaşam bir kaostur
Kırmızı başlıklı kız hayal görüyordu
İspanyalı Felipe Armada hezimetini yaşattı!
Dev bir dingildi zira dinlememişti bakanı
Ağlamış mıydı sahiden
Onu kahraman yapacak tekmil filosu batarken?
Voltaire'nin hamiliğini yapan
II.Frederik ne bıraktı geride,
Gece bir ağırlık gibi çöküyor ruha.
Düşündükçe kendimi, gücümü, iç ağrı bu atılmıyor.
Bir kadın cümlesi “yoruyorsun kendini” .
Yanılgı bu!
Anadolu’da zaman, içime işler.
Ekmek girmemiş ev!
Bir Anadolu hikâyesi benim ki,
Kuzeyden iğrenç bir patlama kirletti.
Hiç doğmamış yavrumu,
Yaylalarımı kana buladı.
Doğudan bir ses; cahil kaldık biz!
İstanbul’da yükseldi gökdelenler.
Karanlık sokaklarına dalarak şehrin
İnsan yutan apartmanlarına doğru
Yalın kılıç harpe girmeyi
Kavgayı ve dudaktan sızan kanın tadını
Mavzer soğukluğunda yürekten, aşkı ateşlemeyi
Ve
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!