Kabul et beni, bilirim sen ki daha önce de dünyayı
Sevinciyle, acısıyla kollarına sardın!
Ne çok, ah!
Bu vazgeçmiş benliğimin etrafını
Bir alay çocuk sardı apaydın!
Duyumsuyorum
Sahipsizliğin dehlizlerinde elinde meşale gezdiren
Sağanak yağmurların dulda sığınağı
Hissiz çocukların şevkat anası
Ve umudun gizli tapınağı
Sen
Ki
Sabahın konak tutmaz saatleri
Güneşin doğmaya yüz tuttuğu
Uykuda olan amaçsız insanlar
Koşuşturması olanlar
Asıl soru ne için koşuşturanlar?
Geceden kalma terkediliş
Nakış öğrenin iznedin-
/çiz havada bir 'herkes' iki elle sonra hepsi yere!
Herkes, işkence demektir bu deyiş başka nedir?
Âlemi yaşatıp ölümü ayırıyorsam kendime, alem içre bir aykız ölüm sunmakta kadehte.
Yun,eğil,gel secde et mirac'ına.
O vuslat ki yaşamda namümkün canına.
Ey ayrılığı andıran yakınlık
Ey susuş...
Şeb-i hicran sanırsın adımlasam şehri
Çeksin beni zincire,vursun başımı
Âşık olduğum halkın kavgasıdır bu
İnsanın konuştuğunun çoğu,düşüncesinden kesilenlerdir
Dedi biri bir zaman
Saydım
Sıfır büyüktür birden
Sıfır olabilmek için geçmiştir birinden
Birden
Aşağılanmış insanlıklar toprağı
Sulanmış acı pınarından
Su kanalı yoluyla çalınarak
Dokunmak parmakları kirletir
Çiçekler kan kırmızı
Meyveleri kezzap ağrısı
Zemherinin bir yıl bitimi doğumum
Doğuşum; yalın atlılarla bulvarla inişim
İlk ayak basışım toprağa
Toprak çorak demirci ocağı gibi sıcak
Dizlerim kanlı bir zaman öncesi
Düşmüşüm ya koşarken aklımda değil acı
Kışı ılıman geçen coğrafyada
Adımlarım sokakları buzla tanıştırıyor
Kalabalıklar içinde yalnızlığın şovalyeliği
Ötzi miydi yoksa kimliğim?
Gecenin vurdumduymaz dakikaları
Tanınmamış simalarda ölüm bildirileri
Kayıplar masada
Dinliyorum
Zamanı zamanında boğar
Bir hıçkırıkla öylesine bir kadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!