İnanç, yani ezbere dayanan bilgi, mutlak olarak kabul edilen bilgi, doldurma bilgi, potansiyel gelişmeye katkısı olmayan bilgi, yani paket gıdalar gibi, insanın kendi emeği, kendi çabası olmayan bilgi, insanı hazırcılığa alıştıran, yani insanı robotlaştıran bilgi…
Bir gün insan tam bir robot haline geldiğinde, Tanrı’ya ihtiyaç kalmayacak… Robotların Tanrı’ya ihtiyacı olur mu? O zaman tanrı da ölmüş olacak. Öyle ya, tanrının damarlarında dolaşan alyuvarlar akyuvarlar bu insanlar olduğuna göre; insanlar robotlaşınca o canlılık da yok olacak, alyuvarlar akyuvarlar yok olunca, onların dolaştığı damarlar kuruyuncak, Tanrı da ölecektir. İşte o zaman bu yöneticilerin hali ne olur merak ediyorum.
Acaba yaptıkları robotlara ruh verebilecekler mi? Kendi ruhlarını satanlar robotlara ruh verir mi? Kendi yapıları olan robotlara ruh verirlerse kendilerinden üstün rabotların karşısında ne hale düşerler? İnsanları korkuttukları için isyan edemiyorlar, acaba robotlar da korkacak mı? Robotlar korkmazsa onların isyanını nasıl bastıracaklar? Bu günlerde işi gücü bıraktım bu egemen güçlerin gelecekte başlarına gelebilecek tehlikeleri düşünmeye başladım. Onlara acıyorum. Ben bir tek şu önümdeki ilkel bilgisayara söz geçiremiyorum. Onlar ilerde daha da gelişmiş binlerce yüzbinlerce robota nasın söz geçirecekler… Daha şimdiden bankalarda, bilgisayarlar iş yavaşlatınca, millet sıkıntıdan kafayı oynatacak… Egemen güçler ilerde kafayı oynatmadan yapabilecekler mi? Yoksa çözüm için o yöneticiler gelecekte hiç mi kafası olmayanlardan seçilecek? Bütün bunlar geleceğin önemli sorunları…
İşin kötüsü bir de Tanrısız ne olacak? Ahlak iyice bozulacak da bütün robotlar sokak ortasında birbirinin üstüne mi çıkacak, her robot her istediği mağazaya girip istediğini alıp götürecek mi? Robotlardan kan akmayacağına göre, birbirini öldürdüklerinde kefaret yerine geçecek mi?
Yoksa bütün bunları düşünüp bir gün yeniden, düşündürücü, araştırıcı, yaratıcı eğitim sistemlerine dönüş olacak mı? İnsan yeniden ön plana çıkacak ve kendini kabe yapacak mı? Her şeyde egoist olan insan neden kendine inanmaya gelince o egosu uçup gidiyor? Kendinden başka yaratıcı, kendinden başka yönetici arıyor? Bu sorular çözülecek mi, yoksa daha asırlarca bulmaca olarak kalacak mı?
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta