Dallardan kuşların ötüşünü çaldılar dağların bizden alacağı var
Ölü sulara güneş doğmaz kanyonlardan kan sızar
Sınır dışı defterlerde mülteci düşler çoğalır
İşgal edilmiş akrep ve yelkovanlar tutuklu zamanlara akar
Nesrin
Bir kasırga iklimidir
Mağrurluğu tescilli bir tebessüm
Gece vakti bir Neruda dizesi
Ve kurşuna dizilmiş bir Lorca
Yürek varoşlarında
Bu kadar tütünden sonra
Kolay mı bir yangından gitmek
Bu kadar ayrılıktan sonra
Kolay mı dönüşmek bir ateşe
Uzun efsaneler
Bir kışı eskitirsin uzun mevsime çıkarsın
Trenlerden kıvılcım düşer ardında bir gar kalır
Dağ seni terk etmemiştir sen ondan gitmişsindir
Doruklarda bunun tanığı masmavi bir kar kalır
Gelir öyle caddelerde bayrak bayrak açarlar
Sen bizim güllerimizi yetim mi sandın
Ay geceye
Yiğit yüreğine sevda düşmüş
Vay geceye
Doru atların dört nala boşalması gibi dağlardan
Göğe şahlanması gibi tüm zamanlardan
Ben bir mısra sevda oldum say geceye
Acı iz bırakır gider
Utanç heykel olur kalır
Şimdi ne yapacaksın
Bir karanfili sevda adında ağlatarak
Paramparça doğanların
Beşiğini özgürlükten yontuyoruz
Sese binmiş bir yılkıyız
Gök kuşağına bugünlerde
Gül düşürdü yaprağını yere giden can dedi
Yaprak inceydi sessizce bu bir heyecan dedi
Toprak sabırlı vakur ve mağrur açtı koynunu
Seni özgür beni sevda yapan tam bu an dedi
Vatanım
Özgürlüğe doğan ışığım benim
Adına ilmik ritmini bulsa zamanlar
Düşüme ona kavuşmak için heyecan düşer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!