Bir sabah kalktığında adın artık Kamil değil derlerse
Şaşırmayacaksın
Değişimden feyz alacaksın
Düşünmek gereksiz bir yüktür
Beynindeki bu yükten kurtulacaksın
Maviye turuncu diyeceksin mesela
Ne bir yetimin
Yağmalanmış uykusu
Ne zamanda arınamayan su
Kan
Masumiyetin elleri olur
Suya düşen kıvılcımın
Gök kuşağının ve rüzgarda savruluşun
Üniformalı bir sise bürünmez şehirler sevda cumhuriyetlerinde
Cumhuriyetlerin insana uzanan elleri olur
Yüzü fesleğen bir şiir
Biraz tütün biraz kekik
Kaya dibinde bir bilgelik
Düşülmüş pusular
Zaptedilmiş sokaklar
Anısı kanayan günlerden geldin sen
Yine mi mavileşti o kapkara gözlerin
Yine mi kekik yine mi fırtına
Yine mi sokak sokak yine mi çok aydınlık
Yine mi korkak tanıklığa inat
Yıllarla yaş büyüttük
Bir yürek telaş büyüttük
Koyduk sevdayı orta yere
Aşk için savaş büyüttük
Bir yağmur damlası düşse gökten
Ayrıldığı yerde bir boşluk
Geldiği yolda bir iz
Düştüğü yerde bir anı kalmalı
Demiştim sana
Kırık bir ağaç testeresinde bir Mussolini ağlar
Tarihin kehanetinden korkak kitaplar düşmüştür
Ağaran sakallardan kar resmi yaparlar
Kimliksizlikler lacivert üşümüştür
Bir sevdanın alın yazısı kaç göz boncuğuna sığar
Kim alır bir türkünün içinden kahır sözcüğünü
Tıraş olmuş bir ölüyle selamlaşır mı bir kent sabah sabah
Sokaklara pimi çekilmiş zebaniler salıp gülleri topladılar pencerelerden
On yedi kimin uğurlu sayısıdır
Gelip yüreğinizin bir köşesinde ateş yakabilirim
Camınızın önüne bir kuş koyabilir
Bahçenize sözcüklerden karanfil dikebilirim
Ekmeğin yanına umut tuzun yanına sevda koyabilirim
Dost bulutlardaki bütün yağmurlar sizin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!