Güneşi düşe, düşü düşünüşe, düşünüşü gülüşe çevirmekti abdalın işi, ama oldu ama olmadı, eyvallah
Tedbiri mülk eylemeyenin sonu hükümlülüktür sevda mecralarında
Böyle biline dedi suya bakıp sanrıları bulan ulu bilici
Susama kanaat etmeyenin kuşatmasında yeri olmaz hiç kimsenin
Bizim yaşayıp unuttuklarımız bazılarının düşlerine sığmaz
Ve ondandır ki
Durgun dizelerin ardına sakladığımız sevdaların
Viran şairlerin yılgın şiirlerinden farkı vardır
Bomboş bir çayırda tek bir ağaç gibi
Sakınmasız bir gerçekliktir varlığın
Gidişin öyle bir boşluk yaratır ki
Gelişinle dolduramazsın
Gözlerinde menekşelenir acılar
Suya ağır ağır dalıp çıkan bir küreksin işte
Okyanusta bir sevdayı inadına menziline taşıyansın
Yani şairsin düpedüz
Kamçı olamayacak kadar duygusal
Binici olamayacak kadar acemi
Tükettikçe azalmayan tek şeydir sevda
Tükettikçe çoğalan tek şeydir
Sağır çocukların eşkıya hüzünlerinde
Duymadıkları türkülerin aykırı sevdaları büyür
Gittiğin gün nağme susar
Musıkiden ud kesilir
Gittiğin gün mavi küser
Gökyüzü bulut kesilir.
Çaresizlik gelir oturur eskimeyen duyarlılığınıza
Günleriniz hep meşgul, ömrünüz hep feda üstünedir
Bu iklimi susuz serüvenlerden güneşledik göç zamanında
Lacivert karanlıklarda ve dağ başlarında
Siz o zamanlar çizgisiz dosya kağıtlarına ödev yapıyordunuz
I
Ey çelişkilerin dönüşüme uğradığı dev volkan
Ey miladını yazamayan tanımsız tarih
Kuruyan dallarını kendi budayan sır ormanı ey
Çaresiz gözlerle belirsiz düşlerin kundağında ufku gözleyen eçhel mahkumiyetlerin mimarı vahşi gözardılardan sızan tehdit
Seni tarlaya beni sofraya hepimizi dünyaya sığamaz eden kayıp önemseyişlerin yorgun vakanüvisleri konuştu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!