yitik mevsimlerde en çok sen tekerrür ediyorsun
gözlerimden düşüyorsun nisan yağmurları gibi
aynı yönlere akan iki nehir gibiyiz leyl
şerha, şerha yüreğine emanetim
ahım göklere yelken açarken
tasavvurun bile duygularımı hazza boğuyor
kim bilir gönlümün gamına nasıl bir darbe indiriyorsun
bir esintiye maruzum senden
bir kaç yıllık mesafeden bana taşınan sendin leyl
zevkle yüreğimi saran kokulu rüzgar sensin
burnumda tüten leylin seher esintisi
aşkını yad ederken ben
şah damarımda atıyorsun
çorak bir mevsimden yüreğime sen düşüyorsun leyl
ezgilerini söylüyorum feryad-ü figan
senin narın yakıyor bu sineyi
avazımın göçebe hüsranları dokunuyor kuytulara
dolaştığım çöllerde sensiz kalıyor yıldızlar leyl
ayrılıklarda büyütüyorum düşleri
anılar dokunmadan tek tek kırılıyor
ruhlar taşıyorum ağlayan gecelere
savrulmadan en acıklı öykülerin rüyalara
eyvah ki leyl
yırtılıyor kabuslarım boydan boya
salkım saçak düşlerim
her defasında
hüsran biriktiriyor kasırgalar suretimde
muzdaribim sensiz geçen her geceden leyl
sensiz kara bir gökkuşağı kaldı göğümde
oyuncağı çalınmış bir çocuk gibiyim
savunmasız bir sabi gibi
yalnızlık ırmağına terk edilmiş bir kırıntı gibi
hayalin bahtıma düşen bir yağmur gibi
vuslatın ezgileriyle besteleniyor özlemler
titreyen mehtabın teline dokunuyor
içimde ölen baharlara yanık sevda türküleri leyl
bir çöl ceylanı yüreğimde vurulup düşüyor gecenin kollarına
kör kuyulara karışıyor sukutumun hevesi leyl
vuslat çığlıklarından kalp kırıklarından davacı değilim
cebren savunmasızım
hazana bu denli alışık değilim leyl
senin için vuslatım tekemmül ediyor leyl
kalbimde zindan yaralarının izleri
yenik düşmüş çaresiz kalmış haldeyim
gücüm tükenmiş bir vaziyette
kaderin öyle bir cilvesi işte
bir teselliden ibaret belki de
belki bir tenha yerde unutulmuş
bir iç burkulma, acı duyma gibi bir şey
teselliye muhtaç bir şaşkınım
hala seni sayıklayıp duruyorum
tükenip helak olacağım leyl
yadigar bıraktığın vuslat esintileri
şuuruma helal eyledi leylin kokusunu
en derin şekilde içimi sarıyor
hayaller icat ediyor serapalar yaratıyor
sevinçten öyle bir hal içindeyim
ruhumda duyduğum öyle bir algıyla müşkülüm ki
gizli bir his gizli bir vasıta seni bana yaklaştırıyor
sınırı nerede başlayıp nerede biter bilmiyorum
ruhumun potansiyel güçleri tek başına
havanın hareket edip yayılması gibi
zerrelerin akın halinde akıp gelmesi gibi
tıpkı ısı
tıpkı ışık gibisin leyl
ufkumda parlayan kandilsin leyl
yörüngende görülen görülmeyen tüm duygularım.
kalbime çarpan nurunla kavrıyorum şekilleri
ard arda dizilen hislerim gönlüme gittikçe
senden aldığım feyzi ile karanlıklardan sıyrılıyorum
ilhamın irşat ediyor sensizliğin hakim olduğu mekanları
görülenden görülmeyene doğru bir gidiş bu
bir yürüyüş bu sana doğru leyl
beyaz gecelere
git gide gecikip eksilen uzaklaşan zamanlara
henüz tamam olmadan evvele
yeniden güneş doğuyormuş gibi
güneşin batması sonrası
dolunay geceleri gibi
seni andıran her sabahın kızıllığı gibi
uzayıp gidiyorsun leyl
geceye akseden izlerde sen varsın leyl
koyu karanlık zamanda,alaca karanlıklarda
efkarımla ortaya çıkıp yayılan gamda
içimi bürüyen bütün ufukları sarıp sarmalayan her nefeste
gecenin son saatlerine zuhur eden yalnızlıklarda
uykusuz anlara birleşen sırların derinliklerinde
sen varsın leyl
bütün hayallerde her ümitte
alnıma mühürlenmiş kaderin gizli sırrında
azaba mahkum kimi isyan kimi nisyan gibi
hayat ve ölüm arasına hapsedilmiş
boşuna bir heves bir arzu gibi
günah buhranları içinde perişanlık gibisin leyl
hatıra gelebilecek kuruntu ve vehimlerden öte
ne bir zillet ne bir külfet
bir daha fazlası
en güzel haslet
en güzel kelime
en güzel söz
en güzel mükafat
en zor, en acı
en güzel haz en güzel zevk
en güzel son sensin leyl
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 22.1.2017 16:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kör kuyulara karışıyor sukutumun hevesi leyl
vuslat çığlıklarından kalp kırıklarından davacı değilim
cebren savunmasızım
hazana bu denli alışık değilim
TÜM YORUMLAR (1)