En güç iş nedir diye sorsalar;
Duyguları anlamak ve yön vermektir,
Binlerce his ve karmaşanın içinde
Hangisi sana ait bulmayı başarabilmektir.
Kafeste bir kuş kadar özgür
Evim sanarmışım bu kuytuyu
Bilmezmişim huzur yok bu diyarda
Hükümlü bir köleyim dünya pazarında.
Evet gelişti teknoloji,
Gelişti insanların zihni!
Öncelerde cahil denilen topluma
Şimdilerde cani dendi.
Gelişti akıllar,
İnsanların gözünde nedir ki değerim
Sanki mal alıp satıyor
Nedir benim ederim
Hiç utanmadan yalanlar
Hak üstüne yeminler
Sen kumaşı adi müsvedde
Nasıl da aydınlatır
Bunca göğü bir ışık
Şöyle kafanı kaldırıp bakınca
Görüyorsun ki yer gök ona âşık.
Sana ışık.
Ne zormuş sevgiyi istemek
Hiç bilmediğin o duyguyu dilenmek
Çevrende her şeyde onu aramak
Ama içindekine kör olmak.
Bir kadın sevmişsin ona canım demişsin.
Bir karınca bile incitmez imişsin!
Oysa kendi canına ne güzelde kıymışsın.
Yargısız infaz verip ellerinle asmışsın!
Girsem bu hırçın denize
Karışsam dalgalara
Kaybolur muyum derinliklerde
Ya da vurur muyum senin limanına
Vursam da bulabilir miyim
Aynı yerde seni birdaha?
Ben sevdaya aç bir kul
Gözleri bir o kadar kör
Rabbim rahmetinden vermiş
İnsana merhameti
İnsan yine nankör.
Mesele mâşuk olsaydı
Boğulur muydu
Her gece dereyi geçen âşık
Kays olur muydu Mecnun
Leylanın güzelliği uğruna
Ya da balık ölür müydü sevdiği uğruna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!