Çalışır çabalar. Getirir eve,
Yorulmaz damarda, kandır babalar,
Korur yuvasını, hainden hinden,
Yürekler içinde, candır babalar.
Yemeden yedirir, yavrularına,
Bir köşede duran, garibi görüp,
Hoş geldin diyenler, selam sizlere.
Bir lokma ekmeği dostça bölüşüp,
Yiyen dostlar, hepinize merhaba.
Gariplerin hep yüreği sızılar.
Bu ne işve, bu ne naz, benimle oynuyorsun.
Kâfir bakışlarınla, canımı yakıyorsun,
Kene gibi sinsice, kanımı emiyorsun,
İşine bak güzelim, ben senden korkuyorum.
Sen nereden öğrendin? Böyle baygın bakmayı,
Gene gönül çekti Amanoslar’ı,
Zor geçilir çığırları özledim,
Kat, kat kayaların üstüne çıkıp,
Soğuk suyun akışını özledim.
Geyikleri yavruları büyüttü,
Adı Osmaniye, şanlı bir mekân,
Vatana açılan, güldür bu diyar,
Yaradan cömertçe, vermiş her imkân,
Karanlığı örten, tüldür bu diyar.
İlim deryasının; içine batmış,
Kardelenler göstermeden başını,
Kırlar çiçek oluşmadan bana gel.
Derecikler birleşipte sel suyu.
Dağa taşa doluşmadan bana gel.
Kınalı keklikler; eş eş olupta.
Şeker mi? Şerbet mi? Bal mı? Bilmedim.
Ne şirinmiş, meğer yar dudakların.
Ben o tadı, hiçbir şeyde görmedim.
Ölüme dermanmış,yar dudakların.
Bir kez öptüm,sarhoş oldum.
Gene seninleydim sabahlara dek.
Tuttum ellerini, baktım gözüne.
İçimde kor olan sönmez ateşi.
Söndürdüm göğsünde, gene dün gece.
Okşadım, kokladım,ipek saçını.
Ayakları olmasa da,
Gözleri hiç görmese de,
Parmaksız elsiz olsa da,
Onlar bizim insanımız.
Kimisi doğuştan duymaz,
İlimde, teknikte, fende ileri,
Gitmek için,çok çalışın,çocuklar,
Milletin,yüzünü güldürmek için,
Çok çalışın,çok çalışın,çocuklar.
Ananız,babanız, hep sizler için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!