Bura; benim beldem, Araplı derler,
Görmeyen var ise, üzülsün yansın,
Hakk’ın gösterdiği, yoldan giderler,
Cevdetiye’m; can içinde, cansın sen.
İnsanların sıcak, güzel huyludur,
Ben;
ben olduğumdan beri,
gönül bahçemde açmış
mis kokulu gülü sevdim.
Ben;
Bu gün cuma dünden, daha aydınlık,
İçimde bir sevinç, engin huzur var!
Gönül gözüm açık, ruhumda ışık,
Coşuyor yüreğim, dört yanım bahar.
Her nereye baksam, gül ve gülistan
(Yöremizde kullanılan dille yazılmıştır)
Gadasın aldığım, gurban olduğum,
Gönderdiğim selamımı al bre,
Gözümün çırası, yolunda öldüğüm,
Nerde galdın? bir merhaba de bre,
Bak aklıma, düştün yine,
Osmaniye, Osmaniye,
Yüreğimde, yittin yine,
Osmaniye, Osmaniye,
Ala karlı, dazın ile,
Aslantaş Kalesi, heybetli yapı,
Hemite ovaya, açılan kapı,
Savranda, bambaşka, geniştir çapı,
Güzel Osmaniye’m, kaleler şehri,
Kastabala, Bodrum, Hierapolis,
Öyle bir sevdaya tutuldu kalbim;
Bahara sızılar, yaza sızılar.
Bilenlere sordum, öl git dediler,
Bir çift ışıl, ışıl göze sızılar.
Yetim çocuk gibi boyun bükerim,
Duyarlı dostlarım haydin göreve,
Vatana millete sahip çıkalım.
Hepinizin ellerinden öperim,
Vatana bayrağa şiir yazalım.
Yazın ki! kabarsın yiğit yürekler,
Komşunun çocuğu Mutlu;
Bir köşede ağlıyordu.
Sordum; yanıtlamadı.
Anladım ki! Uçurtma istiyordu! .
Dayanmadı yüreğim;
Yaptım uçurtmasını Mutlunun.
Dağıttığın kömürle yan,
Ak denilen kara yüzlü,
Biz kazanalım, sen dağıt,
Zıkkım olsun haklarımız.
Ver kömürü al oyunu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!