Biliyorum benim olacaksın bir gün.
Kollarımda dalacaksın uykuya,
Engin denizlere gideceksin korkusuzca.
Çünkü ben olacağım yanında..
Haydi, sev beni, sev beni diyeceksin.
Sev ki senin olayım bir daha,bir daha.
Dağıtsın saçını,seher yelleri.
Güzelliğin kıskandırır gülleri.
İstersen kır, uzattığım elleri,
Ben suçlu değilim,saçların suçlu.
Hayran oldum, kirpiğine kaşına.
Ve seni tanıdım.
Ömrümün sonbaharı yaklaşırken.
Seninle yaşadım baharı.
Sende tattım, mutluluğu,
Aşkı sevdayı.
Sende gördüm, masum gülüşü,
Niçin yazmayayım? neden susayım,
Benim de canlarım, savaşta şimdi,
Ömer’im toprakta mayın arıyor,
Necdet’im havadan vuruyor şimdi.
İlk önce evime, Ömer gelirdi
Hemşehrim Karacaoğlan'ın aziz hatırasına.
Kara gözlü, Karacaoğlan;
Kara günler yakın oldu.
Kınalı kekliğin nesli tükendi,
Fedakar öğretmenlerimize.
Var mı? benden daha büyük sanatkâr.
Malzemesi insan olan ustayım.
İstediğim gibi tür,tür dokurum.
Nakış, nakış beyinlerde ben varım.
Kuyruk acısı mevcut, Ermeni-Fransız’da,
Oysa siz katilsiniz, Erzurum, Siirt, Kars’ta,
Türk’ün asil kanı var, içtiğiniz her tasta,
Pislik dolu tarihin, açtırma ha kutunu,
Ben buradan Fransız’ın, tâ soyunu sopunu,
Desem mi? ki!
Gel seninle ve ben.
Bir çılgınlık edelim.
Kanun kural tanımayıp,
Tüm bentleri yıkalım.
Desem mi? ki!
Yine bahar geldi Osmaniye’ye,
Portakallar çiçek açtı gel gayri,
Çiçeklerden kolye yaptım hediye,
Ak gerdana takmak ister el gayri.
Buzdan karlar suya döndü dağlarda,
Bu dünyaya niye geldim bilmedim
Diken oldu yürüdüğüm yollarım.
Bilmem kaç sevdaya tutuldu gönlüm.
Saramadım kırılsın şu kollarım.
Ne hikmetse hep ters gitti işlerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!