hayat ve istanbul
ve ille de aşık oluyor bu şehirde insan
sonra da kalemin belini bükmek işte
aslolan
biten bu..
Martılar ışığa sarılmıştı
İstanbul karanlığa...
Kadıköyle Moda arası yakın mıydı bu kadar?
Sizce bir kaç saate ne kadar aşk sığar?
Eleleydi yeşille açık kahverengi
Gol attıktan sonra seyircisine koşan
Deli gibi coşan
Sonra da kalkan ofsayt bayrağına sövüp sayan
O futbolcu benim işte
Orada yarım kalan
Bırakıp giden sevinç; o sensin işte...
Yüreğimden geçerse her ayın on dördü
İşime gelmezse yirmi dokuz şubat..
Hikayemin bu kısmında çok uzak bir şehirden
Bir kahraman alır bildiği bütün yaralarını yanına
Çıkar gelir hüzünün ortasına...
Kelimelerin yakalanıp ta bir şiire konu olmamak için
Sağa sola kaçıştığı bir zamandır
Küçük bir Anadolu şehrinin kaldırımlarına atılacak olan
Sen önden git biz geliyoruz demişler Neil Armstrong'a
Bir adım atmış geri kaçmış o da..
Aranızda benden başka
Sevdiğine sıpa deyip te
Yaptığı e-k 'liğe çok bozulan oldu mu?
Semerini burda bıraktığına mı yanayım?
Kendi edip bulduklarıma mı...
Demek 'sonumuz yok'
Demek ki doğruymuş
Hala beni seviyorsun
Erken bir ölüm oldu dediler sizin için
Saata baktık
Daha saat eti kemik geçiyordu
Sanırım aşk için çok çocuktuk!
Ben o şehre gittim
Bugün
On sekizinci yaşım
Ve tüm çocukluğumla...
Sen o şehirden çoktan gitmisşin.
Kasımda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!