Boş bir sahil kadar yalnız yüreğim.
Dalgalar kadar hırçın.
Bir çocuk kadar masum.
Bulutlar kadar temiz ve beyaz.
Bir uçurtma kadar özgür.
Kah bir dağın tepesinde geziniyor.
Buradayım…
Farkımdasın değil mi?
Hala penceremin önünde oturmuş,
Sokağın başında görünmeni bekliyorum…
Biliyorsun
Giderken bıraktığın yerdi burası…
Bu gece çoban yıldızıyla dertleştik biraz.
O bana seni anlattı
Ben hayaller kurdum.
Gözlerimi kapattım bir an,
Seni karşımda buldum.
Saçların yine pırılpırıldı ay ışığı altında.
Ne olurdu sanki hep çocuk kalsaydım.
Düşlerimde uçan halıma binip
Binbir gece masallarına uzansaydım.
Yada uçsuz bucaksız kırlarda
Uçurtma uçursaydım.
Tutunsaydım martıların kanadına
Çünkü,
Unutulmak kadar acıdır unutamamak..
Bir yaprağın hışırtısında duymak sesini...
Bir rüyada görmeyi dilemek,
Ve beklemek,
Her an yeni bir umutla,
Yaşamak ölmekten daha ağır bir ceza
İçimde hasretin yanarken.
Başka kollarda, başka kalplerdesin
Seni kollarımda isterken…
Canımın istediğinde öpebilmek varken
Sana uzakta kalmak yakıyor beni…
Bir adım daha attık seninle.
Bu yol uzun...
Bu yol büyülü...
Yürüdükçe uzar gibi görünsede
Hiç ummadığımız bir adımda cennete ulaşacağız.
Gelincikler, kardelenler, papatyalar...
Ölmek çare olsa inan ölürdüm...
Bin kere yemin ettim
Sözümde duramadım
Binkere tövbe ettim.
Sensiz ölmeye bile cesaret edemedim.
Senden bir dileğim, duam var ya Rab
Eğdirme başımı senden gayrıya
Verdiğin emanet senindir ya Rab
Döktürme yaşımı senden gayrıya
Denizun dalgasina
Saçlaruni mi sardun.
Niye astun yüzuni
Sevmiyorum mi sandun.
Kurban olurum kurban
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!