İçime bir kuş girdi anne.
Çırpınıyor sol göğsümün altında.
Çocuksu sevinçlerim,
Umutlarım...
Daha dün gibi aklımda.
Yakışmıyor sana böyle yalvarmak
Nerede o mağrur, gururlu adam
Hiç üzgün değilim görüyorsun bak.
Oyun bitti gidiyorum buradan.
Kimseye borcum yok, alacağımda.
Kara kara kınalar yaktılar ellerime
Saçlarıma yıldızlar serpiştirdiler ışıl ışıl
Ne güzel giysiler bunlar
Yoksa ben gelinmi oldum anne...
Hani daha çok küçüktüm.
Hani gelin olmazdı çocuklar.
Yarın da yine,
Bu gün gibi,
Seni o sahilde bekliyor olacağım...
Gel emi....
Yanağında benlerin ben olayım,
Bal dökülen dillerin ben olayım,
Ateşine pervane çoktur ama
Sen yandıkça küllerin ben olayım.
Dağ başının dumanı var karı var,
Şimdi bir minik yelkenli olsam.
Açılsam ufka doğru.
Çanak tutsam dalgaların sevdasına.
Sarılsam …
Sarmalansam yalnızlığın kollarıyla.
Ve sen düşsen aklıma.
Bir oğlum olmalı sevdiğim.
Tıpkı sana benzemeli her hali.
Sen gibi bakmalı gözleri mesela.
Işıl ışıl...
Dolu dolu bakmalı.
Bugün sen,
Yüreğimin kurak topraklarına,
Bir tohum ektin usulca.
Sonra yağmur oldun...
Hayat verdin....
Sürgün verdi tohum,
Basitleştirir mi sevdayı
Basit cümlelerle anlatmak.
Noktasına, ünlemine aldırmadan.
Kim ne der?
Ne düşünür umursamadan.
İçinden geldiği gibi yaşamak.
Bir umuttu...
Yeminimi bozduran...
Bana şiir yazdıran...
Bir umuttu....
Suya düştü..
Boğuldu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!