Selam vererek gelsen isteğimizi yazsan
Geldiysek gülümsesen masayı temizlesen
Göz ucuyla da baksan komilere söylesen
Çeşitleri istesen mezelerle donatsan
Madem sıfatın garson gelen olmayız ki son
Hırsızdır o bakışın
Canı tenden almayan
İlahidir yakışın
Kimsede bulunmayan
Hırsız gece çalışır
İçinde yaşattığın şehevi duyguları
takım elbisen gibi üzerinden çıkarıp asarsan başkasına
“seven kadına rağmen! ”
kasılırken, asılan yalnızca sen olursun
ebed’e dek sürecek kendi yalnızlığına
hem sırat yaşamadan hem sırat esnasında
Erkeğin kemiğinden kadını yaratarak
İlahi kudretini ruha üflemektir Aşk.
Kadın çöl rolündeyken, kurumak üzereyken
Erkeği su zannedip kanarak içmektir Aşk.
Ab-ı hayat hissiyle çöl bana muhtaç deyip
Koyu karanlığa gömülmüş gece
Öylesine dipsiz, öylesine ıssız ki;
Kendi kabuğunda, kendi karanlığını yaşayan
Her ıssızlığın içinde
yaşam mücadelesi adıyla başlayan dertler
Gündüze hükmetmekten aciz gece
Ertelenmiş düşleri vizyona alıyorken
Daha seyredemeden hayale dalıyorken
Sensiz gelen rüyalar kâbusa çalıyorken
Yokluğunu tarifin lisanı bulunmadı
Ne yatağım yataktır, ne de yastığım yastık
Kalp üstünde görünen biliniz damar değil
Her biri Hak zikreden yüreğin ses telidir
Akıllıdan vazgeçip, deli bul ona eğil
Aşk için us'dan geçen kıskanılan velidir
Kapım mı çalınıyor ömrün genç saatidir
Belki de duyduğum ses ecelin davetidir
Sanırım ki; çağıran teneffüsün zilidir
Bundan gayrı teneffüs, toprağın altındadır
Kara dediğin toprak üstüme serilecek
Çok değil daha yakın
zaman öncesindeydi
O şaşaalı hayatı
yaşayan bu kişiydi
önünde durduğumuz
dua okuduğumuz
Hayat adlı acının çekmiş tüm sancısını
Sükûtla boyun eğmiş yanmayıp neyleyeyim
Bulamamış ömrünce gönlünün hancısını
Acın bende hissettim yanmayıp neyleyeyim
Bir günlük huzuruna ömrünü serecekken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!