Yaratıldık çamurdan yani, Hakk hamurundan
Kaç ‘yüz’binlik asırdan *istediği ne varsa! *
Us’a sığmaz tasarım, usta marifetiyle
serpiştirmişti bir bir açıldı bin koridor
gökyüzünde ‘boşluğa’ dizdi tek tek taşları
Küçükten hatırlarım tüm sözlerini
Beynime kazır gibi öğüt verirdin
Sürekli tekrar eder, hep tembihlerdin,
İnsanlığın yalnızca yolu bu derdin
Sevgini, şefkatinle ve hep sabırla
-Yıllar kitabe gibi,
-Hiç boşluk bırakmadan
-Satır satır dertleri,
-Tek sana mı işledi?
--Yokmuydu senden başka
--Yaş dökecek gözleri,
Mahzene atılmış şarap misali
Gün be gün kalbimde demleniyorsun
Gülünü özleyen bülbül misali
Koşulsuz her dem de bekleniyorsun
Adın geçtiğinde içime dolan
İç sesimi duyma ki
Kulağın ağlamasın
Gözüne perdeyi çek
Yürek görüp yanmasın
Derinden sızan sesin
Kadehimi ver bana
Bir şişe de rakıyla
Meze olmasa ne gam!
Gözlerin dursun yeter
Doldur nankör kadehi
Sensizken çektiğimi
Anladım çekingen yapın var senin
Yüzünü çevirip bakamıyorsun
Bakışın bir kere görmek isterim
Aynadan da olsa; yansıman yeter.
Aşkından divane, deli de olsan
Yürekle söyleşiler (2)
ele alıp kalemi sayfanın her yerine
tema ve şeması “o”, heceleri yazayım
boş kalmasın tek satır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!