Bir noktayım küçücük
Hüzünlerin kol gezdiği
Çıplak odalarda
Resimlerin, posterlerin birbirini ezdiği
Nefes alamayan duvarlar ortasında
Düşünen ağrılı başım
Kocaman seven kalbimle
Kendi hapishanemde
Tutukluyum ben…
Kapılarda kilitler grevde
Sensin tek gardiyanım
Hangi kapıyı açsam
Hangi koğuşuna girsem hapishanemin
Resimlerin karşılıyor beni, bana bakan
Öpücükler taşıyor duvarlardan
Gelin kadar güzelsin sabahın loşluğu içinde
Kır çiçeklerinden bir demet var ellerinde
Beyaz bulutların arasından süzülüp geliyorsun
Hayallerim savruluyor mavi gökyüzünde
Küçük bir kız çocuğu kumdan saraylar yapıyor
Resimlerinle işgale uğramış koğuşlarda üşümekteyim
Kilitlerin firar ettiği hapishanemde küçülmekteyim
Sen kimselerin tanımadığı, bilmediği sevgili gardiyanım
Takıntılı bir aşkın, tutkulu mahkumuyum ben
Acı veriyor bana varken dağ gibi büyüyen yokluğun
Yüreğinde hangi türkünün ezgileri geziniyor?
Dilin aşk makamından şarkımızı neden söylemiyor?
Açmak gelmiyor içimden gözlerimi sensiz sabahlara
Yetişmek gibi bir acelem yok verilmemiş randevulara
Hiç gelmeyecek otobüsü beklemek boşuna durakta
Pencerelerde güzel başını arayacağım hasret trenlerinin
Ayaklarımdan çiviledin beni mahkum oldum yalnızlıklara
Yaşam seninle barışık, küskün otu gibi oysa bana
Ve rakkas sabahın beşini çakıyor beynime ağır, ağır
Hapishanemin duvarları arasında bitiriyor beni aşk ve zaman.
Dinmez ER / Çeşme /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 29.2.2008 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hangi kapıyı açsam,
Hapishanemin hangi koğuşuna girsem,
Resimlerin karşılıyor beni gülerek bakan.
Öpücükler taşıyor duvarlardan.
Gelin kadar güzelsin sabahın sisleri içinde,
Kır çiçeklerinden bir demet görüyorum ellerinde.
Bembeyaz bulutların arasından süzülüp geliyorsun.
Hayallerim savruluyor oradan oraya mavi gökyüzünde.
Küçük bir kız çocuğu gibi kumdan saraylar yapıyorsun.
Hangi kapıyı açsam,
Hapishanemin hangi koğuşuna girsem,
Resimlerin karşılıyor beni gülerek bakan.
Öpücükler taşıyor duvarlardan.
Gelin kadar güzelsin sabahın sisleri içinde,
Kır çiçeklerinden bir demet görüyorum ellerinde.
Bembeyaz bulutların arasından süzülüp geliyorsun.
Hayallerim savruluyor oradan oraya mavi gökyüzünde.
Küçük bir kız çocuğu gibi kumdan saraylar yapıyorsun.
Ben de,bir şiirimde 'ne günbatışları görmüş gözlerim,yadırgamazlar gidişini' demiştim.Bizi bu gidişler değil,yıkarsa yaşanmışlıkları inkârlar yıkar.
Neler dediğini çok iyi anlıyorum bu kan kusan şiirde ve sizi kutluyorum bu duyguyu şiire yansıtışınızdaki asalet için. Saygılarımla,
Ünal Beşkese
Hey.. KOCA ŞAİR.. Hey KOCA YÜREK... bu sevginin kaçınılmaz oyunudur yaşamımıza girerek.. İnsan.. sevda.. ve yaşanmışlığın izleri gizlenir resimlerde... tutar ellerimizden anılar.. alır götürür bizleri.... vururluruz gözden ırak yerlerde.
Sevgilerimle.
TÜM YORUMLAR (7)