Kaç temmuz geçti böyle, bilmiyorum;
Yaz mıydı, kış mıydı hep üşüyerek.
Bilmem kaçıncı mevsim, durmuyorum;
Ümitler dört nala, biz yürüyerek.
Çiğdem çiçek açmış, yetişemedik.
Laleye, nergize erişemedik.
Ah ile geçti ömür, peçeledik;
Mesut, bahtiyar gömleği giyerek.
Servet sandık, 'karaçalı"yı, "bük"ü,
Doldurduk heybemizi, tuttuk "denk"i,
Sırtımızda gönlümüzün gam yükü,
Ayağımızda zincir; sürüyerek.
İnceden eledik, sıkca dokuduk.
İri yazdık; usul, usul okuduk.
Kederde mevcut, esenlikte yoktuk,
Bir ah'a bin ah duyup; dinleyerek.
Ahval böyle Gümüş; ne yazarsan yaz.
Şimdi alın kırışık, şakak beyaz.
Hâla Temmuz buz, Ağustosda ayaz.
Geçti bu ömür, bahar bekleyerek
Kayıt Tarihi : 11.9.2018 17:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!