Toz bulutu
Vahşi at
Taşlar ve kum
Kıyılamayan yaş
Değmezmiş
Senin için ağlamaya
Göğsümü yardım dün gece
Sensizlik nöbetinde
Kalbimi çıkarttım, baktım
Üzerinde parmak izin
Tavanda asılı ip
Perdeler
Kaltıkça anlar insan
Neyin ne olduğunu
Ya o gözdekiler
Perdelerde gölgeler
Sorulmadıkça soru
Daha babana üzülemeden
Birde sen
Nasılda koydular seni
Soğuk ve karanlık kabire
'Yarim' kelimesini senden öğrendim
önceden de çay içerdim arkadaşlarla sohbet ederdim
arka balkonda sigara tellendirirdim
şimdide bunları yapıyorum tek farkla
önceden çayın tadı sohbetin konusu sigaranın markası önemliydi
şimdi aklımda gözlerimin önünde dilimde sen
suskunluğu öğrendim tam konuşacakken senden
Sen yaklaşmaya korkuyorsun
Ben uzaklaşmaya
Buluşa bilinecek bir orta yok
Sen öyle yaşa
Ben böyle bir kenarda
gireceğim o kutlu mescide
başımda siyah sarık, elimde G3 tüfek
barut kokusu düşmanın ciğerinin içinde
selamlayacağım özgürlük için gelenleri tek tek
mescidin kapısından seyredeceğim ışıl ışıl kudüsü
bölük bölük kaçarken düşman şehirden
Sıkıldım
yoruldum
usandım
eve gitmek isterken yolu bulamadım
bulsam ne ki
babam yok
Yokluğun varlığı
Sıkıntılı
Ama uyumlu
Varlığın ve yokluğun
Sadece gecelerle
Sorumlu
Sen bir numarasın...