Eski zamandı, çok uzaklarda
Ben değil yıllar çocuktu
Bir oyun, bir uyku, yaşam arasında
Seni tanımadığım bir çocukluktu.
Daha doğmamıştın, can katarcasına
Türküler yazıp, yoğurduğum sendin
Sonra;
Bir gece baskınında yakalandım devlete
Bırakın diyemedim 'sevdiğim bekler beni'
Önce
Korktum seni de alacaklar içeriye
Sorguda seni unutmak oldu korkum
Rabbim ile aramda altın oyuncaklar, altın perdeler.
Benim ise hayalim eski seccade üzerinde peş peşe secdeler
Daha ne kadar
Bekletebilir
Daha ne kadar
Ağlatabilirsin
Aşkın nar olsa
Eyleme beni bu gecenin sabahına
Bende uyumak istiyorum
Hani varya
Bilsem ki kalkacaksın ayağa
Diyeceğim ki
Hoşgeldin, hoşgeldin
Hepimiz biraz insan değil miyiz?
İnsanlıkta, hata da yapabilriz.
Ama yinede güller susuzluktan kuruken,
Kaktüse su veren şerefsiz bizden değildir.
Hayra yorulmuş bir rüyanın tabiriydi bu aşk
Sen, ben ve tanımadığım o kadın
Ortada kuyu dizlerinin üstünde içine baktığın
Aramıza gerilmiş kalın halat
Bir de seni anlattığım gayipten bir zat
Sandığın gibi değil
Gördüğün gibi hiç
Çelikte eğilir
Hele kalpte ateş
Eriyip damla damla
Ya yok olur
Birazdan kararacak hava
Can yürüyecek bedenden
Su içerken bir yılan
Damarlarıma işleyecek
Sorgu sual yok
Gözlerim kapanacak
Sen bir numarasın...