bir dipnot düşün
ben de esmer bakışlı bir çocuğum
yaşamak namerdin, mertlik yalan
kanlı dişli
şımarık bir saltanatın dilinde doğru, yalan
Kırlangıç kanatlı bir sevinç bir gülü söyler
Atmayın kardeşlik kırıntılarını kutsaldır
Çıplak ayaklarımızla yürüyelim dikenden kelimeleri
Derinleşmesin gözlerde yol, kalpte uçurumlar
Delinmesin sevgi sarnıçlarımız
Ekmek gibi göğsümüzde tuttuğumuz kardeşliğin ömrü uzasın
evvel zaman içinde
ben kendi içinde
kendi benim içimde
kendiyle benim arasında bir aşk vardı
denizlerine saldım gemilerimi, o aşkın
bugüne taştı
ikimiz ağaçla toprak gibiyiz
ayrılınca kuruyan
sarılınca yeşeren
ikimiz ateşle rüzgâr gibiyiz
estikçe tutuşan
dindikçe sönen
Beyaz bir kibir siyah bir delalet
Hızla kirleniyor insan, lekesidir dünyanın
Birleşmiş niyetler
Havariliğine soyunmuş firavunun
Her gün daha da azıyor baltacıları
Aldılar Esma’nın gözlerinden güneşi ve maviyi
tut kalbini aydınlığa, özgürlüğe ve kitaba
ruhumda ramazan akşamları
orucundayım aşkı var edenin
bir anne kadar müşfik
ağaçlar soyunurken
ben seni giyiniyorum ömrün baharında
ısırdığım elmayı aldılar elimden
uçan balonumu taşa tuttular
aldılar işte gözlerimden gökyüzünü
artık taşıyamıyor tarih kıyımları
bir tohum düşer yıkıntıların yerine
her dil kendi imlâsıyla kulaç atar
yabani bir güvercin gibi ürkek
trenleri kalkmayan istasyonlar gibi yalnızım
sana yalan söyledim o gece
hiç uyumadım
ağladım,
herkesin duyacağı şekilde susuyorum… çığlık
uçurduğum kelebeği kanatlarından vurdular
gazetelerin cinayet eklerinden kaçıyorum
manşetlerde silah sesleri…
linç ediyorlar üç adım geride kalan sevgilimi
VIII
Seni değil
Seni seveni sevdim
Sana değil
Sana mahkum gözlere yandım
Seni değil
Behçet Yani...benim canım kardeşim....yüreğim doluyor senin şiirlerini okudukça...ince çizgilerde dolaşan yüreğini.....öpüyorum.....sevgiler.
Melek ablan.
Sevgisi yüreğini aşan, güzel ve kadirşinas bir insan! inancı, bilgisi kendinden çok yukarılarda, sevgili bir dost! ..
ne ellerin, ne de yüreğin şiirden, sevgiden, aşktan uzak kalmasın! ..
Zafer yazıcı