Celladın ipine dolandı boynum
Zamanın durduğu bir yere geldim
Çözemez sırları zonkladı beynim
İnadı kırdıran bir yere geldim.
Mayası bozuk mu kişiyi dene
Ufunet rengini yüzde görürsün.
Yaptığın davette önde gidene
Neşeyi cümbüşte sazda görürsün.
Müskirat sofrası serip bir bakın
Fırtına kesilip ara verirse
Yelkende yırtığı dikeriz hemen
Şansımız olur da, bizi görürse
Sandalı açığa çekeriz hemen.
Rüzgârın estiği en güzel saha
Neleri severiz neleri..
Sevmeyi severiz
Nefretten, düşmanlıktan
Şiddetten, pişmanlıktan
Nefret ederiz.
Bizden uzak olsun deriz,
Kıymeti bilinmez hayatın ömrün
Boş işle meşgule katılıp gitmiş
Hakikat bahrinden mukaddes emrin
İçinden dışına itilip gitmiş.
Boşuna savrulan her nefes için
Kapalı havanın sağnaksız günü
Hicranla ıslandı kup-kuru yollar
Sevdanın açlıkla bitmez öğünü
Sarmayı bekleyen dermansız kollar.
Soğuktan kaçarken koynuna düşmüş
Bülbülün sözüne kulak ver hele
Gönlüne ilişen sırrı anlatır
Aşk ile sevdayı söylerken güle
Kalbine doluşan sırrı anlatır
Hüzünlü bir nağme akar dilinden
Bu dünya eğlence yeri değil ki
Ne için gelmişsin düşün bir kere?
Sadece et-kemik deri değil ki
Nasıl bir ten buldun düşün bir kere?
Küçük bir irade verilmiş akla
Bizim her şeyimiz sadece hayallerimizdi
Gerçekler geçmişti bizden habersiz
İçimize istekler ıkış/tıkış edilmişti
Fazlaydı söylenecekler söylediklerimizden
Maksadımız birikmişti hey/be/lerde
Lakırdı olurdu kısadan kesik
Doluşmuş evlere boş laftan haber
Akşamı zor etmiş suratlar asık
Gündüzü güneşle gitti beraber
Hem hava hem evler bir hayli soğuk
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...