Nasıl bir âlem bu gezip gördüğüm
Adeta yolculuk edermiş gibi
Zaman ki muamma sanki kördüğüm
Meçhul bir el var da güdermiş gibi
Ölüm şu kabûlüm peki zaman ne
Bir sabah serinliği ruhumun
Bulutsuz göğünde
Güneş benimle oldu yine
Sil yeni baştan der gibiydi
Zaman..
Köylü olan fiyakaya aldırmaz
Terlemişsin kürkü çıkar yaz geldi
Gagası var kanadı var saldırmaz
Uça kaça harmanlara kaz geldi.
Kapan kurdun korunacak malına
Issızdır kuş uçmaz kervan da geçmez
Çakıldan yarısı bir garip mekân
Verimsiz tarlalar çıkanı biçmez
Tırpandır yarası bir garip mekân.
Dağlarla çevrili küçük bir koyak
Güneşin gölgesinde kalan
Umutlarımızdı terakki etmek
İki yayın kesiştiği yeri bulmalıydık
İçimizdeki inişli çıkışlı yollarda
Aramıştık ümitlerimizi..
Ucu kıvrık gagası ters durmuşsa kazara
Öttü diye mor kuşu kafeslere koydular
Sivriltilmiş kurşunu dökmüşlerdi nazar’a
Uçabilen her kuşu kafeslere koydular
Demirden kapak altı aklının bir köşesi
Gönül gözü sürmelendi belendi
Ayan olan sırları çok cihanın
Tezyin ile teçhiz ile elendi
Zerre kadar kıymeti yok cihanın
Gaflet baskın vuku buldu dalmışım
Terazi farzedilse eşit dursa çift kefe
İmkânı mümkün kılar müreccihin tercihi
Biri kalkar yukarı biri iner hedefe
Varlık artık kararlı zahire döner veçhi.
Tüm yokluk karanlıktan çıkarak ışık ışık
Ay gelinlik içinde güneşe olur âşık.
Çürüksü kalpler pazarı
Lahana yaprakları yerlerde
Kokuşmuşluğun girdabında insaf
Gülücükleri tel örgü içinde kalan/
çiçekler, kahrın çiğnediği yer sanki..
Zahir perest bir gönül hayâlât peşindedir
Görmediği dağları inkâr eder elbette
Gözünü yumduğundan gece sanmış gündüzü
Hayatının her yolu safahat peşindedir
Nimetini kaynatan şu dünya tenceresi
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...