Otel odaları siyahlardan kızıllara doğru uzanır,
Çarşaf çarşaf yalnızlık numaralı kapılar,
Sessizliğin perdelediği sokaklara açıla durur.
Bir şişe devrilir bir anda,
Birbirinden bi haber bin bir yüz bakar aynı anda.
Çığlıklar böler geçer duvarları,
Siluetin kaldı gözlerimde,
Üşür gözlerim gözlerinsiz.
Çisim çisim özlem yağar tenime,
Dudaklarım yapayalnız sensiz.
Bir görsem seni dağların ardında,
Aniden gök gürüldese birden,
Saçların düğüm düğüm ellerimde
Dağların ardında bir şeyler saklı gibi
Söz söylemez olmuş yıldızlar
Tesellisiz sevgilerin boynu büyük
Zaman yeni umutlar doğuyor gözlerinde…
Her şey durağan, olmadığın sokaklarda!
Gözler kızıl deniz sessizliğinde büyüyüp küçüldükçe,
Umut sıra dağlarından, soluk bir son bahar çiçek aça durur.
Bin bir medeniyetin kurulup yıkıldığı diyarlara,
Habersizce sevgi eker, çaresizlik biçe durur…
İçimdeki yalnızlıklar öpüyor beni,
Rüyalarımda kuşlarla yarışıyorken...
Dalgalara dalıp dalıp çıkıyorum,
Aniden ve derinden...
Ellerimi bırakıyorsun,
Etraf toz ve duman seli...
Yıldızlardan hüzün yağıyor
Boynu bükük gecelere…
Narin dokunuyor, okşuyor ruhun,
Sanki bir kuş uçuyor sözlerinde…
Güneşler olan gözlerin,
Boğar gibi gecenin zifiri karanlığını…
Uzak diyarlardan bir selam gibi,
Zaman bir amaçsız bekleyişe eviriyor kendini…
Gözlerden süzülen bir gözyaşı edasıyla,
Akrep ve yelkovan mücadele yorgun…
Saatlerin karanlığa saplanan noktasında,
Kaldırımlar kimsesizlerin geçidi gibi uzana durur…
Kanatlarını açmış,
Çatılara basa basa ilerliyor.
Hüzün ve mutluluk topluyor hanelerden.
Gözleri bulut, gözyaşları yağmur oluyor,
Ansızın dokunuyor insanlığa...
Sonra,
Geldi cümleler peşi sıra,
Kıyıya vurmakta şiirden dalgalar...
Sus ve dinle artık!
Uluyor kargalar...
Mütemadiyen toplanıyorlar,
Onlara dokunmak yetmiyor artık,
Yine sensizlik çökmüş gecenin üstüne,
Yapayalnız kalmış gibi şehir,
Çıplak tüm duygular,
Üşüyor sensiz sokaklar,
Seni tanıyamadığına bin pişman bulutlar...
Yağmurlar bile bir başka sensiz diyarlarda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!